Sabah ezanla uyandım.. Abdest alıp namaz kılıp : “ Allahım, helal bol rızık ver,” diye dua ettim, Korana Virüs hastalarına , tüm hastalara dua ederek şifa istedim..
Bugün 2 eylül Çarşamba yani bizim gazetenin yayın günü, gazeteyi almak üzere Tekerek yolu, Sümbüllü vadisinden otobüs terminaline gidiyorum..
Belediye temizlik görevlisi ağaç ve çimlerin üzerinden poşetlerde ekmek topluyor, bir koca çuval ekmek olmuş..
Dikkatimi çekti: durdum sordum, bu ekmekleri kaç günde topladın diye ? , görevli ne günü abi, yarım saat içinde topladım, Akdo önünden başladım buraya gelinceye kadar kaldırımdaki ekmekler..” cevabını verdi..
Korona Virüs sebebi ile Güney Afrikada 60 milyon insan açlıkla karşı karşıya kaldığını az önce haberlerde dindelim..
Ekmeklere baktım: bize korona virüs az gelir, başımıza taş yağması gerekir !..
Yada bu ekmeğin fiyatını 10 TL yapmak gerekir..
Büroya geldim: internette biraz gezindin, bilgi topladım..
Her gün 5 milyon ekmek çöpe gidiyor, üstelik 2019 yılı verileri bu..
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof Dr. Aziz Akgül, “Türkiye’de yılda israf edilen gıda miktarı 26 milyon tondur. Bunun karşılığı 214 milyar lira. Her gün 4.9 milyon, yılda toplam 1.7 milyar adet ekmek çöpe atılıyor” açıklamasını gördüm..
Az düşünün bunu ben söylemiyorum: Her gün 5 milyon ekmek çöpe gidiyor
Hadisi şerif : “ Yiyiniz içiniz ancak israf etmeyiniz,” diyen bir dinin mensubu olarak bu kadar ekmeği nasıl çöpe atabiliyoruz..
Önceki günde yazmıştım: Sabah kahvaltısı yapıyor bir dostumuz üstelik de Hacı Haremeyen, bir lokma ekmeği tabağında bıraktı, yesen ölümüsün demek geldi içimden..
Bir yılda yetişen 49 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25-40’ının kaybolduğunu veya israf edildiğini söyleyen Akgül, “TÜBİTAK tarafından yapılan araştırmalara göre, israf edilen sebze ve meyve miktarı 12 milyon ton ve 25 milyar lira değerinde” diye konuştu. Akgül, bu miktarın Türkiye’nin toplam meyve ve sebze ihracatının dört katından fazla olduğunun altını çizdi.
Kuruluk patlıcan alırdı baba: Anam onu oyar , dışını ipe dizer kurumaya asarken, içinden kızartma, patlıcan kavurması, turşu yapardı..
Bugün ben kendim için söylüyorum: eve dolmalık malzeme alıyoruz, örnek, kapak – patlıcan içi tamı çöpe gidiyor..
Eve ekmek alıyorum, yarısı çöpe gidiyor..
Bulgur, makarna, pirinç vs. yarısını yiyoruz, yarısı çöpe gidiyor..
Ben evde az yemek yapmayı öğretemedim, ben öğretim diyen bir yiğit varsa elini öpeceğim..
Benim evimde ekmek çöpe atılmaz diyen biri çıkarsa önce keşif yapacağım sonra elini öpeceğim..
Diş fırçalarız su 15 dakika boşa akar, sakal traşı oluruz, sıcak su boşa akar, evimizde iş yerimizde bozuk musluklardan su israfının da çok yüksek boyutta olduğunu hemen her yerde görüyorum, yok demeyin ben inanmam..
Sevgili Dostlar: bakın çok önemli veri: “Bir insanın biyolojik ve yaşamsal asgari su tüketimi 25 litredir. 5 kişilik aile iseniz 100 litre eden ayda 3 ton su tüketimi olur, bakın bakalım evinizin sayacına kaç ton su kullanmışınız ?
Ancak, çağdaş yaşamın bir günlük ortalama su tüketim standardı 150 litre olarak kabul edilmektedir. Bu miktar, Türkiye’de ise kişi başına günlük 217 litredir” olduğunu görüyoruz, yani 750 litre kullanmamız gerekirken, bir kişi ayda 6 ton 510 litre su kullanıyoruz..
Ekmeği çöpe atıyoruz, yemekleri çöpe döküyoruz, suyu boşa akıtıyoruz, kısaca hayatımız israfla dolu, sonra da kalkıyoruz, hayat pahalı güç yetmez oldu diye bağırıyoruz..
Aklı selim biri çıksın desin ki : ben israf etmiyorum, bir gram ekmeği çöpe atmıyorum, bir damla suyu boşa akıtmıyorum.. var mı ? bunu diyecek bir yiğit..?
Bizden söylemesi..
İyi günler..