Bugün sizlere kayıp olan 12 Milyon Suriye vatandaşı içinde bir küçük Hatice vardı onu anlatacağım..
Ancak bundan önce Türkiye dönmek istiyorum: İkinci Dünya Savası sonrasında ekonomisini yeniden toparlamak isteyen Almanya büyük bir iş gücüne ihtiyaç duydu. Söz konusu işgücü açığını karşılamak için Almanya’yla Türkiye arasında 30 Ekim 1961 yılında ‘’Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türk Firmaları İşçilerinin İstisna Akdi Çerçevesinde İstihdamına İlişkin Anlaşma’’ imzalandı.
Bu anlaşmaya dayanarak 450 kişilik ilk işçi grubu Haydar paşa tren istasyonundan Almanya’nın Düsseldorf kentine hareket etti. Türkiye’den ilk etapta 6 bin 500 işçi talep eden Almanya’ya ilerleyen yıllarda yüz binlerce Türk işçi ve aileleri göç etti.
Tahta valizini ve yatağını sırtlayan Türkler ver elini Almanya diyerek, ayağında kara lastik ayakkabı, kafasında kasket şapkası, şalvarı ile Almanya yoluna düştü.
Bir süre sonra hanımını çocuklarınızda götürmeye başlayan Türkler 5.5 Milyon nüfusa kadar gitti. Bugün Almanya’da 59 yıl önce giden birinci nesil Türkler, 70-80 sonrası giden ikinci Nesil Türkler ve Almanya da doğup büyüyen 3 nesildir yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk bulunuyor. Söz konusu Türklerin yaklaşık 1 milyonu Türk asıllı Alman.
Bacılarımız baş örtülü, yiğitlerimiz namazlı abdesli gittikleri Almanya’dan maalesef ki yüzde 80 ‘i örfünü adetini, geleneğini kaybederek Türkiye dönmeye başladı.
1960’lı yıllarda Almanya’ya göç eden ilk nesil Türkler Almanca bilmediklerinden günlük hayatta ciddi sorunlar yaşarken, 2. ve 3. nesil Türklerin Türkçe dil sorunu yaşadıkları görülüyor.
Birinci nesilden sonra: 2. ve 3. nesil Almanya’da eğitim aldı ve Alman toplumuyla daha yakın ilişkiler kurarak toplumsal yaşama daha iyi uyum sağladı.
Geri Dönüşü Teşvik Yasası ile Almanya ülkelerine dönen yabancılara, belirli şartların yerine getirilmesi durumunda 10 bin 500 mark, ayrıca çocuk başına bin 500 mark yardım yapma kararı aldı.
Almanya’dan Türkiye 1985 yılında 374 bin Türk göçmen Türkiye’ye geri döndü. Daha sonra birinci nesil Almancılar Türkiye döndü ama, çoğu ne Türk, Ne alman bir derede iki arada kaldılar..
2 ve 3. Nesil Türkler ise : Kendini kurtarıp, Türk kimliğine sıkı sıkıya yapışan Namazını kılan Orucunu tutan, Haramı Helali bilen olduğu gibi , Ne Türk , Ne Alman ne olduğu belli olmayan bir nesil olduğu gibi, birde Alman – Türk evliliklerinden meydana gelen çocuklar var ki , tam bir derede , iki arada kalanlarda bunlar..
Çevrenizde hısım akraba eski komşu böyle insanlar var olduğunu bildiğim için bunu anlattım, benim konum: Suriyeli küçük Hatice!
Suriye iç savaşını çıktığı ilk günlerde idi.. 8 yaşında olan Hatice baş örtülü Kur’an-ı Kerim okuyan ona baktıkça benim çocuklarım niye böyle değil diye göz yaşı döktüğüm bir Hatice..
Babası : Kahramanmaraş Hatice’yi bıraktıktan sonra Şam’a gitmiş, gelen haber baba öldü olmuş, bir daha geri dönmemiş.. Anne bir Türkle ekinci eş olarak evlenmiş..
Hatice’nin büyük kardeşi erkek, İstanbul da çalışıyormuş, küçük kardeşi, Hatice burada bir akraba yanında kalıyormuş..
Bizim Hatice büyümüş, baş örtüsünü atmış, sosyete kız olmuş, sigara, içki ne ararsanız bugün var imiş..
Alımlı güzel bir kız olmuş, ama bu hayat nereye kadar..!
Ne Maraşlılara benzemiş, ne Suriyelilere!
Bizim : Birinci Nesil Almancılar Misali..
Sabah gördüm : Çok üzüldüm, Küçük Hatice 8 yaşında oruç tutar, Kur’an-ı Kerim okur, Namaz kılardı.. Şimdi ne oruç, ne namaz, o biçim bir kız olmuş..
Suriye den 12 Milyon Müslüman, 2.5 milyonu öldürülerek, geriye kalan, Türkiye, Ürdün, Amman, Irak, Avrupa, Arap ülkelerine olmak üzere Sürgün edildi.
Almanya Biremer de de: Suriyelileri görmüştüm bir süre önce gittiğim de onlardan bizim Küçük Haiticeden farklı değildi.
Avrupa ülkelerinde bir neslimizi yok ettiğimiz gibi, Suriyeli bir nesil de böyle dünyadan yok edildiğini görerek çok üzüldüm..
Allah hiçbir kimseyi vatansız, devletsiz bırakmasın
İyi günler