Gazetelerde bir haber : “ Ezanı duydu Müslüman oldu !”
İstanbul da ezanı duyup da etkilenmemek mümkün değil..
Bugün Cuma, İstanbul dayız, yiyenim Veysel Sarı ile Üsküdar da cami gezmesi yapıyoruz.
Sabah namazı : 10 saf maşallah diyorum..
İkindi, akşam, yatsı daha fazla camiler dolu.
Cuma Namazı ayrı bir başlık..
Allah-u Ekber
Sağ yanımızda bir camii : “ Allâhü ekber, Allâhü ekber, Allâhü ekber, Allâhü ekber” diyor bizim hoca efendi durdu..
Yanık sesi ile karşı camii imamı eli kulağa attı: “Allâhü ekber, Allâhü ekber, Allâhü ekber, Allâhü ekber,” dedi.. aynı güzellikte cevap verdi..
Yeniden bizim kapısında durduğumuz camii imamı ezana devam ile :
“ Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah,” dedi.. ve durdu.. ama nasıl bir ses !..
Karşı Cami imamı sözü alarak ezana devam etti: ,” Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah” dedi ve durdu.. ama o kadar güzel karşılıklı ezan okumak ki anlatılmaz yaşanır !..
Bizim caminin imamı bülbül sesi ile öyle bir devam etti ki : “ Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, “ diye ezanı okurken, dinleyenler mest oldu. Nasıl olmasın ki ? özünden ezan okuyan imam veya mezin..
Karşı camii imamı : “Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah” diye tekrar ettti..
Ezan böyle devam ederken, benim tüylerim diken oldu, gözlerim doldu, ne olduğunu anlamaya çalışırken, vay be dedim: “ Elin gavuru bu ezanı duyunca tabi Müslüman olur, bu imamlardan bir kaçını Kahramanmaraş’a getirmek gerek.. Kahramanmaraşlı ya bir ezan dinletmek gerek..
Kısaca şunu söyleyim ki : Ben bugüne kadar ezan dinlememişim.. duymamışım.. ezan böyle okunur ! diyorum.. böyle okunan ezan insanı camiye getirir !..
Aziz Mahmut Hüdai Hz. Türbesine doğru çıkıyoruz..
Cuma Namazını Aziz Mahmut Hüdai de kılalım dedik..
Lokum dağıtanlar.. Koca isteyenler, iş arayanlar, ev ve araba isteyenler, maddi sıkıntı çektiği için ferahlık isteyenler hepsi Aziz Mahmut Hüdai Türbesinde kuyruğa girmiş..
Kimi lokum dağıtıyor kimi şeker..
Oysa kendi güzel bir şeker , şeker gibi çocuklar gelenlere hizmet veriyor..
Koca isteyenler çoğunlukta ama : Allah’tan cenneti isteyen sanki yok gibi .. Biri de demiyor ki : Allah’ım bana cennetini ve Cemalini göster!” demiyor..
Sevinçliyim:
Hz. Aziz Mahmut Hüdai türbesinde çok sayı da öğrenci gördüm, orta okul, lise öğrencileri gelmiş toplu namaz kılıyorlar.. camiye çocuklar gelmiş dostlar..
Sevinçliyim, caminin alt ve üst , yan sokaklarını : Hanımlar doldurmuş, şeker lokum dağıtıyorlar.. çok fazla bir şey değil, ev araba, koca istiyorlar, Allah versin ! ne dileyim Annesi ölenlere duyurulur, çok güzel cici anne adayları var şöyle bir baktım da !..
Camiye girdik, ön saf dan bir yer buldum oturdum, hoca efendi vaiz nasihat ediyor.. Cuma hutbesinin ölü gibi dinlenmesi gerektiğini, el açılarak amin demek veya başka bir şey söylemenin , yanınızdaki kişi ile konuşmayın, dünya kelamı caiz olmadığını, hutbeyi dinlemenin farz olduğunu söylüyor..
Son birkaç yıl içinde çıkarılan hutbe de imamın duasına amin demini el açmanın bidat olduğunu , ölü gibi susarak dinleyin diyor..
Ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi : Cami de konuşanında insanın sevabını yok ettiğini , camii içinde konuşmayın oturup dinleyin, dinlemek farz ,” diyor..
Vaiz, Cuma namazı , Namaz sonrası Aziz Mahmut Hüdai Hz. Bir ziyaret edelim dua edelim, bir Fatiha gönderelim diyerek, alt bölüne indik Maşallah ne kalabalık, hanımlardan bize ayakta bir Fatiha okuyacak kadar zaman ve yer kalmış ..
İstanbul da , Sabah namazı ve Cuma Namazı kılmak bir farklı oluyor..
Üsküdar ve Aziz Mahmut Hüdai Hz. Manevi havası insanı sarıyor..
Sen nasılsan İstanbul da öyle olduğunu gördüm: Gönlü camii de olan cami buluyor, meyhanede olan onu buluyor..
Böyle bir yerden dostlara selam olsun
İyi günler..