ABD, Türkiye ile yaşanan sıkıntılardan sonra vize işlemlerini süresiniz olarak vizeleri durdurdu. Aslında bu karar çok abesle iştigal bir karar.
Türkiye’nin son dönemlerde almış olduğu kararlar ve atmış olduğu adımlar ABD’yi bir nevi Dünya gündeminden soyutladı ve buna rağmen böyle bir yaptırım kararı alınmamıştı. Bunları kısaca özetlemek gerekirse;
NATO ve BM’yi bir kenara bırakıp Rusya’dan alınan S400 füzeleri,
Rusya ve İran la birlikte Suriye de güvenli tampon bölge oluşturulması ve akabinde Türk Ordusunun İdlib’e girmesi
Suriye de Abd’nin bertaraf edilmesi,
Kuzey Irak’ta gayri meşru bir şekilde yapılan Barzani referandumuna karşı Irak hükümeti ile karşı çıkılması ve birlikte askeri tatbikat yapılması,
Türkiye Rusya ve İran yakınlaşması,
Ve ABD’ye göre en önemlisi de Büyükelçi çalışanlarının gözaltına alınması.
Yukarıda ABD’yi zor duruma sokacak onca diplomatik olay sıraladım. Bunların hepsine sessiz kalan ABD bir büyükelçilik çalışanının Fetö terör örgütüne üyelik suçundan gözaltına alınmasını mı sindiremedi?
Bu kişinin gözaltına alınması neden bu kadar büyük bir kriz yarattı?
Acaba ne biliyor ki, ya da neyin ortaya çıkmasından korkuluyor ki, Tarih boyunca sürekli dostluktan ve müttefikten bahseden ABD bu güne kadar ki iki ülke arasında yaşanılan krizlerde uygulamadığı yaptırımı uyguluyor.
Birincisi bu Büyükelçi çalışanı nasıl oldu da 21 yıl Türkiye’den habersiz Büyükelçilikte çalıştı, Ajanlık yaptı.
İkincisi ne tür bilgileri vakıf ki ABD bu kişi için tüm gemileri yakıyor.
Bir bakıma bu olayın fetö terör örgütü üyeleriyle bağdaşması aslında 15 Temmuz darbe girişiminin geri planındaki dış güçlerinin kimler olduğunu açıkça gösteriyor.
Fakat kimse dillendiremiyor. Ya arkadaş Irak savaşı sonrası esir aldıkları Irak ordusu askerlerinden kendilerine Daeş ve İşid diye iki terör örgütü yaratmadılar mı?
Dünyanın gözü önünden binlerce tır dolusu silahı Pkk’nın Suriye kolu olan Pyd ve ypg’ye göndermediler mi?
Neyin dostluğu, neyin müttefikliğinden bahsediyoruz. Hangi Avrupa ülkesi bu güne kadar Türkiye’yi dost kabul etmiştir.
Aslında, bu güne kadar ki Türkiye’ye karşı yapılmış en açık yaptırım bu. ABD hiçbir dönem bu kadar açık ve aleni bir düşmanlık göstermemiştir. Sürekli içten pazarlıklı olarak sürdürmüştür siyasetini.
Bu yaptırım kararı tamamen blöftür. Çünkü
ABD, Suriye de YPG ve PYD’ ye binlerce tır göndermiş olduğu silahları yok sayacak kadar siyaset budalası değildir. Buna küresel güçler müsaade etmez.
Aslında bu karşılıklı blöf diyebiliriz. ABD bu vize yasağını en kısa zamanda kaldıracaktır. Çünkü her ne kadar biz kabul etmesek de, biz görünümlü birçok Amerikan ajanı, Pensilvanya menşeili fetö üyeleri ülkemizde kaldı. Bir Fetö üyesi çalışanı için gözünü budaktan sakınmıyorsa birçok kişi için ABD bu riski göze almayacak kadar akıllıdır.
Hem Pensilvanya ile iletişim kesilirse Türkiye de binlerce tutuklu fetö üyesi korkuya kapılıp konuşabilir.
Ver papazı, al papazı söylemleri her ne kadar bizleri hoşnut etse de bu ABD’nin pekte işine gelmeyecek bir anlaşma şeklidir. Bu anlaşmaya yanaşırsa ABD üstü kapalı da olsa fetö terör örgütünü tanımış olacak ki bu ABD’nin ayağına sıkması demektir. Biz her ne kadar ters köşe yapmaya çalışsak ta ABD de dünün pehlül çocuğu değildir. Bir tarafta Rus ruleti, diğer tarafta ABD blöfü, yersen tabi. ABD’nin en çok korktuğu şeyle sınava sokarsan kopya çekmektense geri durmayacağını bilmek gerekirdi.
Hoşça ve Dostça KALIN…