ABD ve Fransa’daki iç karışıklık nedeniyle OHALİ ve sokağa çıkma yasağını göstererek bak sizde de oluyor. Türkiye yapınca eleştiriyordunuz diye Türkiye’yi savunan gruplar çıktı. Türkiye’de bazı ilçelerde yapılan sokağa çıkma yasağı ve Fetö terör örgütü için ilan edilen OHAL sanki gayri meşru da meşrulaştırmak istiyorlar gibi bir hava yaratıyorlar. Ayrıca bugün Türkiye’nin başına musallat olan terör örgütlerinin arkasında küresel güçler olduğunu bilmemize rağmen halen terör örgütleriyle mücadele ederken bu küresel güçleri örnek alarak veya onların eleştirilerini muhatap alarak bu küresel güçlere cevap verme istediğimiz ne kadar acı dimi.
Bir kere şunu iyice kafamıza sokmamız gerekiyor, Bu gün Türkiye yapılan gerek terörle mücadele gerekse sınır ötesi operasyon gerekse ilan edilen OHAL yasal çerçeveler içinde yapılıyor. Örnek aldığımız yâda örnek gösterilen bazı ülkelerde de bu gün OHAL ilan edilmesi ve sokağa çıkma yasağı getirilmesi ülkemizle bağdaştırılamaz. Gerekli görüldüğü takdirde her ülke kendi sınırları içerisinde OHAL ilan edebilir. OHAL ilan etmenin gelişmişlikle, çağdaşlıkla ve demokrasiyle hiçbir alakası yoktur. Ancak ülkemizde yapılan her şey gibi OHAL ‘de batılı ülkeler tarafından eleştirilmektedir. Yaptıkları eleştirileri bizim insanımızın ağzıyla yapmaları çok acı yalnız. Bu ülkelere cevap vermek zorunda hisseden bazı vatandaşlarımız hemen ABD ve Fransa’yı örnek göstererek bak ülkelerde sokağa çıkma yasağı ve OHAL ilan edildi demeye başladılar. Çok yanlış bir tutum.
Fetö terör örgütü kapsamında alınan OHAL kararı, bu örgütün üst düzey şemasının halen bilinememesi, bilinenlerinde kaçak olması nedeniyle gerek Kamuda gerekse sivil gruplar içerisinde etkin bir temizlik yapılamamsı nedeniyle büyük ihtimal uzatılacaktır. Ve yeniden Avrupa ülkeleri Türkiye’ye karşı aynı tutumu sürdürmeye, aynı şeyleri dilendirmeye başlayacaktır. Burada bize devletimize güvenmek ve almış olduğu kararlarda devletimize destek olmaktır. Bugün halen Fetö terör örgütünün tehlike boyutunu anlamayan ve algılayamayan insanlarımız var. Din kisvesi altında kendini mehdi ve peygamber ilan eden bununla da kalmayıp, kendi çıkarları doğrultusunda İslam dininde ve Kuranda tahribat yapan, dinler arası diyalog altında tüm dinleri birleştirelim, bu dinlerden olumlu yönlerini alarak yeni bir küresel din yaratalım diyen bir örgütle, bir örgüt lideri ile karşı karşıyayız. Allah’tan korkmayanların kullara neler yapabileceğini varın siz tezahür edin. Kaldı ki aynı yapıya hizmet edenlerin 15 Temmuz gecesinde insanlarımıza neler yaptıklarına hepimiz şahit olduk. Buna rağmen halen bu yapıya terör örgütü saymayanlar hiç kusura bakmasınlar, onlarda en az bu örgüt ve üyeleri kadar suçludurlar. Bugün halen fetö terör örgütlerini kendi bünyesinde tutan, çeşitli nedenlerden dolayı müsamaha gösteren, görmezden gelenler bilsinler ki böyle bir yapıya göz yumuyorlar. Bununda sorumluluğu ağır olur.
Bu gün küresel güçler kendilerine hizmet eden ve çıkarları doğrultusunda yönlendirdikleri bu guruba karşı aşırı bir hassasiyet göstermektedirler. ABD’nin terör örgütü pkk’nın Suriye kolu olan PYD’ ye silah yardımında bulunması, bu örgütü silahlandırmasını mubah görmesiyle, Fetö terör örgütüne destek vermesi, elebaşlarını halen koruması aynı şey. Çünkü maşa olarak kullandıkları kişilerin yakalanması, ele geçirilmesi bütün gerçekleri gün yüzüne çıkaracağından korkmaktadırlar. İşte bu yüzdendir ki bu örgütün arkasında saklanan küresel güçler yok insan hakları, yok çağdaşlık, yok medeniyet, yok demokrasi bahaneleri ile bu örgüte karşı girişilen mücadeleyi sabote etmek istemektedir. Bu oyuna gelmemiz gerekiyor. Adaletin işleyişi içersinde birkaç kişinin ki (onlarda bu gruba mensup kişiler) adaletsizlik yapması topyekûn Türkiye’de adaletin yok olduğu anlamına gelmez ve gelmemelidir. Bu gün hiçbir devlet kendisine düşman ve paralel bir gruba asla tahammül etmez, asla taviz vermez. Türkiye’de pek tabi olarak bunlara müsaade etmeyerek, bunları temizlemek için gereken kararları yasalar çerçevesinde alıyor, almakta zorunda.
Hoşça ve Dostça Kalın…