Önceki gün yazmıştım: Çınarlarla konuştum “ diye bugün de yazıyorum, son bahar yaprakları ağaçların başında düşmeye dursun , yanı başımızdan dostlarımız yapraklar gibi tek tek düşerek ebedi aleme göç ediyor..
Kimler gitmedi ki ?
Son bir ay içinde nice yiğitlerin canı toprağa düştü..
100 yıl önce : Bayrak Namus uğruna , kalesinde bayrağı olmayan beldede Cuma namazı kılınmaz diyen yiğitler..
Vatan savunması için toprağa düşenler, o gün şehitler üç beş kişi ile toprağa veriliyordu, bugün ise korona virüs sebebi ile, cenazeler üç beş katılımla toprağa veriliyor fark yok..
O gün komşu komşuya gidemiyordu evinde saklanıyordu bugünde evimizde saklanıyoruz akşam sokağa çıkma yasağı var dostlar..
Çınarlar : yapraklarımızı dökmeyeceğiz, bizim yerimize insanlar gitsin dercesine direniyor insanlarımız, dostlarımız kardeşlerimiz ise bir bir kara toprağa gidiyor..
Son misal: bu sabah erken aldım haberi ,
Ak Parti de : Dava adamı, ben komutan değil erim, görev verilerse yaparım, diyen Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Ahmet Özdemir dostumuzun bugün acı günü..
Baba Mevlüt Özdemir, bir yaprak gibi süzülerek ebedi aleme giderken, sağanak yağmur , göz yaşına karışarak Ahmet Özdemir vekilimizin yüzünden süzülüyordu.
Ahmet Özdemir :
Ben dava adamı Maraşlı Mevlüt’ün oğluyum
Cesaretin adı çerkes kahyanın torunuyum
Alimler alimi hafız hoca benim dedem
Ben namus timsali Ayşe hanımın çocuğuyum
Ben dava adamı Maraşlı Mevlüt’ün oğluyum
Diyor ya : işte o Mevlüt Özdemir , bugün sağanak yağmur altında, ağaçtan süzülerek inen yaprak misali dostlarının duası ile son yolculuğuna uğurlandı..
Kardeşlerim: Trafik Kazası olur, Kalp Krizi olur, Beyin Kanaması olur, Korona Virüs olur, damdan düşersiniz, bugünlerde Zeytin ağacından düşersiniz, yada vakit tamam olmuş yatakda ölüm sizi yakalar sebep her ne ise önemi yok, geride bir hoş seda bıraka bildiniz mi ?
Az yaşa, çok yaşa sonunda var ölüm..
Mart sonunda çıkan ağaç yaprakları bugün hafif bir rüzgarla savuralarak yere döküldüğü gibi bizim sonumuzda böyle oluyor..
Bugün önemli bir gün Bayrak Olayının yol dönümü..
Önce İngilizler geldi, sonra yerine Fransız işgal kuvvetlerini bırakarak gittikleri gün Maraş şehrinde zulüm başlamıştı.
Maraşlı 28 Kasım 1919 bugün kalesinde bayrağını göremedi..
Kale’nin burcunda bulunan bayrağımız indirilmiş yerine Fransız bayrağı çekilmiştir.
Cuma sabahı Kale’de bayrağımızın olmadığını gören halkımız elbette bu duruma sessiz kalmamıştır. Mehmet Ali Kısakürek’de hasta yatağında yatarken bu manzarayı görmüş “Alemi İslam’a Hitap” beyannamesini kaleme almış ve 7 nüsha el yazısıyla çoğaltmışır. Beyannemede, “Korkma. Korkma seni buradaki birkaç Fransız kuvveti kıramaz. Sen mütevekkilen Alellah kendi mevcudiyetini gösterecek olursan değil birkaç Fransız kuvveti, hatta bütün Fransız milleti kıramaz. Buna emin ol.” yazmış ve halkı mücadeleye çağırmıştır.
Fransız bayrağının kalede dalgalanmasının görülmesi ile anında karar verip harekete geçilmesi, aziz milletimizin müthiş bir öngörü ve ferasetinin sonucudur.
Kahraman şehrimizin kahraman insanları yaşanan bu hadisede tek vücut olmuş ve Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca’nın, “hürriyeti olmayan bir milletin Cuma Namazı kılması caiz değildir” sözüyle kaleye giderek, o günde tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet anlayışıyla Fransız bayrağını indirmişler, bayrağımızı yeniden dalgalandırarak, şanlı bayrağımız altında Cuma Namazını eda etmişlerdir.
20 Ocak 12 Şubat 1920 tarihleri arasında : Bugün Korona Virüsden şehitler verdiğimiz gibi binlerce yiğidimiz toprağa düşmüş bu vatan böyle kurtulmuştur..
Bayrak olayının başladığı gün önemli bir gün: Mevlüt Özdemir amcamız da bugün toprağa düştü tarihi içinde tarih oldu.. Makamı cennet olsun,
Ahmet Özdemir bey ve ailesine başsağlığı diliyorum
Kalın Sağlıcakla ..