Evi yok, bağı yok, bahçesi yok, dükkanı yok, tarlası yok, iş yeri yok , yok yok gün çalışıp gün yiyor, kayıp edecek bir tek sermayesi yok.. bir lokma ekmek bulursa şükür eden insanımız.. Korona virüs viz gelir tırıs gider..!
Küçük esnaf: Berber , dükkan kirası devam ediyor, bağ-kur devam ediyor, yada bakkal, dükkan kirası devam ediyor, bağ-kur devam ediyor giderler sabit gelir sıfır işte iki ay sonra batmaya yüz tutan esnafımız..
Küçük esnafın bir üstü : KOBİ yani atölyesinde 10-20 kişi çalıştıran esnaf, çeki var, seneti var, sabit giderleri var, var oğlu var, gelir kocaman bir sıfır işte batmaya namzet esnafımız..
Fabrika sahibi: Bir dostumuz 8. 5 milyon aylık personel maaşı var, bu ay verim, önümüzdeki ayda zorlanır verim ondan sonra yapacak bir şeyim yok fabrikayı kökten kapatırım ve kapıya kilit vurum diyor..
Bu örnekler acı örnekler: Birde atölye veya fabrika da üretimi yapılan ürünleri alarak satanlar vak ki , onlarda elindeki tüm paraya dolar aldı.. dolar arttıkça göbek atıyorlar..
Yakın bir zaman sonra : yeni fabrika sahipleri şehrimizin, ülkemizin yeni fabrikatörleri bunlar olacak.. Rantiyeciler..
Birde : Marka ürünler ki : İsim vermek istemiyorum, fabrikalara fason yaptırarak, kendi zincir mağazalarında satarak para kazanan !..
Bunların sermayesi yok: sadece ismi var, aslında bütün sermaye fabrikaların , Fabrikadan 6 ay vadeli aldıkları ürünleri mağazalarında peşin para ile satarak fabrikaya ödeme yapıyorlardı.. bugün satış durunca ödeme de durdu, iflaslar kapımıza dayandı ki, bunun sonucu olarak bir çok fabrika ham madde borcu sebebi ile batmanın eşiğine geldi.
Örnek: İplik almış, pamuk almış, dokumuş kumaş yapmış, onu 6 ay yada 11 ay vade ile mağazalara satmış , bugün kapalı olan o mağazalar ödeme yapamıyorlar..
Fabrika işçisine, ham madde aldığı yere para ödeyecek ödeyemez duruma geldi..
Bu bölümde sonuç: Rantiyeciler var ya ! paradan para kazananlar, kelepir fiyatına bu fabrikaları satın alacaklar.. sonra yeni zenginler olarak ortaya çıkacak..
Birde cücükçüler var : Hani bilirsiniz , 100 TL verip 200 TL alanlar ki onlarda bir çok fabrikanın , mağazanın başına oturacaklar..
Kısaca özet: Korona Virüs , Ağustos, Eylül ayına kadar giderse Dünya genelinde yeni zenginler, yeni fakirler ortaya çıkacak..
20 Nisan da bitmeye doğru eğilime geçecek diyenler var..
25 Mayıs 2020 gibi Ramazan bayramı ile Virüs dan kurtulacağız diyenler var..
Haziran ayında biter diyenler var..
Ağustos da biter diyenler var ki , aslında kimin ne olduğunu bilmediği bir süreç..
Yaşlı – emekli nüfus öldüğü için sevinen ülkeler var..
Evi- bağ-ı bahçesi, dükkanı vs malı olduğu için sevinenler var, bir lokma ekmek bula bilirsem buna şükür diyen insanımız var..
Cumartesi- Pazar sokağa çıkmak yasak, sonra bu yasak süresi uzayacak diyenler var, tüm bunlar oluncaya kadar 30 gün sokaklara çıkmasak bu beladan bir demlik kurtulsak..
Hükümetimiz : Ramazan ayı boyunca sokaklara çıkmak yasak dese, Ramazan bayramı ile iki bayramı bir etsek çok güzel olur..
Bu beladan böylece kurtuluruz..
Biz evdeyiz: sokakta olan vatandaş mikrobu yaymaya devam ediyor, bizim evde durmamızın ne anlamı kalıyor..
Virüs gelmesin diye biz kendimizi korumaya alıyoruz, diğer yandan bazı vatandaşımız yaymaya devam ediyor..
Bir ilaç varsa hep beraber içelim: bir ay sokaklara çıkmayalım ve bu işi kökten çözelim.. biri çıkıyor biri çıkmıyor bu çözüm değil..
Tarım işçileri gidip tarla başına da : hayma kurarak orada yatıp orada kalarak tarımın yapsın, çalışması gereken fabrikalar ise işçilerini bir ay süre ile hiç dışarı çıkarmasın fabrika da yatıp orada kalkarak çalışsınlar böylece bu beladan kökten kurtulalım..
Yukarda sebebini anlattım: çok uzun sürerse bir çok fabrika kapandığı gibi, Bizim başta gazeteler olmak üzere basın yayın kuruluşlarda kapanacaktır..
Bizden söylemesi
İyi günler.