Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Niyazi Can , “Korona Virüs sebebi ile öğrencilerimizden uzak kaldık, eğitimi özledik, tabi Basınımızla da görüşme imkanımız olmadı sizleri de özledik,” diyerek KSÜ bahçesinde mütevazi güzel bir toplantı yaptı.
Korona Virüs: toplantıya damgasını vurdu..
KSÜ Rektörü Prof.Dr. Niyazi Can, “ 2020-21 de eğitim, öğretim tarihlerinde okullar açılacak mı ? açılmayacak mı ? bırakın bir yıl sonrasını bir hafta sonrası için bugünden bir şey söylemek doğru değil.. diyemiyoruz bizde bekliyoruz..” diyor..
Can: Biz A Planımız, açılacak yeniden öğrencilerimize kavuşacağız, B planımız, açılmayacak uzaktan eğitim vereceğiz, C Planımız, sınıflarda az öğrenci ile 3 saatlik eğitimle öğrencilerimizle bulaşacağız gibi planlar yaptık, hükümetimiz, yök hangi kararı alırsa biz hepsine hazırız, Allah ülkemizi ve dünyamızı bu korona Virüs belasından bir an önce kurtarsın,” duası ile söze başladı.
KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesinin pandemi sürecinde verdiği sağlık hizmetleri, bugün devam eden hizmetleri, son bir yıl içinde yapılan çalışmaları bir özetleme yapan hocamız satır arasında güzel bir konuya değindi..
Mühendislik intöynür sistemini başlattıklarını okulu bitiren Mühendisin çalışarak mühendis olacağını usta olacağını söyledi..
Sadece diploma alan öğrenci değil: çalışan üreten, ekmeğini taştan çıkaran öğrenciler yetiştirmek için yoğun çaba gösterdiklerini sözlerine ekledi..
Konu : KSÜ de basın toplantısı, basınla sohbet etme olunca bu konuda bir iki kelime kendi düşüncemi yazmak istiyorum..
Türkiye de eğitim sistemi baştan aşağı yanlış gidiyor..
Bir : Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocuk, okuma yazma öğrenmesi yani mecburi eğitime devam edilmelidir.. Okuma Yazması olmayan bir tek fert kalmamalıdır.
İki: İlk okulu bitiren çocuk, zeka ve aykü yapısına göre, orta okula giderken ayırılarak, herkes zekasına göre mesleklere yönlendirilmelidir..
Bu sebeple : Lise ve Üniversitelerin büyük bölümü kapatılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 5’er yıllık olmak üzere 5+10+15 yılları gibi devam ederek 100 yıllık eğitim planı yapılmalı..
2026 yılında : Türkiye kaç mühendis, kaç doktor, kaç avukat, kaç vali, kaç öğretmen gerek ise o kadar öğrenci alınmalı, bunlarda okulu bitirdiğinde işe başlamalıdır..
Diğer çocuklarımızı ise mesleğe yönlendirmeliyiz..
Üniversite mezunu genç işsizler ülkenin en büyük sorunu bugün..!
Anne ve babaya da yazık yemiyor içmiyor çocuğunu okutuyor , sonra o çocuk üniversiteyi bitiriyor geliyor işsiz..
Bugün TUİK verilerine göre 995 bin Üniversite mezunu yüzde yüz işsiz olan var, 12 Milyon da Mühendis, öğretmen sv. olduğu halde fabrikalarda işçi olarak çalışan üniversite mezunu var.. Fabrikada işçi olacaksa bu kadar masrafa ne gerek var !
Çevreme bakıyorum: Orman Mühendisi işsiz, Ziraat Mühendisi işsiz, Fen Edebiyat Mezunu işsiz, İşletme Mezunu işsiz, Öğretmen işsiz, Avukat işsiz, Tıp hariç diğer bölümlerden mezun olan gençler işsiz , yada ekmek parası için fabrikalarda işçilik yapıyorlar. Fırında ekmek bile satan var.. Markette çalışanlar var..
Böyle bir eğitim sistemi olamaz !
Türkiye’in 100 yıllık planlaması yapılmalı öğrenci ona göre alınmalı, geriye kalanlarda mesleğe yönlendirilmeli, fazla üniversite ve liseler kapatılmalıdır..
Bir çocuğu berber dükkanına çırak verirsin, kalfa olur, usta olur, dükkan açamasa da gezdiği yerde saç sakal, bıyık düzler bir ekmek parası kazanır ?
Bana söylerimsiniz, bugün Tıp haricinde ekmek parası kazanan bir Üniversite mezunu işsiz göstere bilirimsiniz ? yok, peki böyle eğitim sistemi olur mu ?
Anne ve babaya da yazık : yemiyor içmiyor yavrum okusun diye Üniversiteye gönderiyor sonra evde işsiz bir genç ve sorunda bundan sonra başlıyor..
Bir berbere çırak verse bugün ekmek parası kazanıyor olurdu..
Oysa bugün : tüm meslekler çırak ve kalfa bulamıyor , usta ise hak getire !
Sözün kısası bilmem anladınız mı
İyi günler..