Bugün 12 Şubat 2019 günü : Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 99. Yıl dönümü..
1919 da ilimizin üzerinde karabulutların dolaştığı o gün Maraşlı evini yaktı, canını verdi ama vatanını vermedi..
99 yılda bir çok değerimizi kaybettik..
Geçmişten bugüne 50 yılı iyi bilirim..
Çete Bayramı ve Sokak Başlarında kaynayan Şirinli şoraları iyi bilirim..( Aşure)
50 yıl önceki Onikişubat Kurtuluş Bayramı veya Çete Bayramı artık bugün yok ! .. o günkü Onikişubat ruhu yok..
Bizden büyük bir ağabeyimiz akşam beni aradı. Ne oldu bize Onikişubat ruhunu kaybettik diyerek geçmişin özlemini anlattı..
50 yıl önce : Kışın domates, biber, patlıcan olmazdı !, olsa da kimse alıp yemezdi..
Herkesin elbisesinde birkaç yamalık olurdu..
Yamalıkla elbise giymek ayıp değildi..
Kundura: Düğün ve Bayramlarda giyilik , yemeni bize yeterdi..
Soba zenginlerin evinde olur, Fakir bir odada yanan teneke sobadan aldığı kömür ateşi ile kürsü yaparak ısınmaya çalışırdı..
50 yıl önce : sokaklara çıkarak , domates, biber , patlıcan yiyemiyorum diye bağıran bir tek kadın olmazdı.. sesimi yabancı erkek duymasın diye kadınlar konuşmazdı bile..
50 yıl önce : Hasta ziyaretine gidilirken, bir elma , bir tek adet, bir tek portakal alınarak kese kağıdı içine konur hastanın baş ucuna bırakılırdı..
50 yıl önce : belediye otobüsü yoktu, halk otobüsü yoktu, şehirde üç beş tana zenginin cip vardı, herkes işine, okula, bağına bahçesine yürüyerek gider gelirdi. İnsanlar sağlıklı ve zinde idi.. önce yürür , sonra çalışır, evine gelirken yine yürürdü..
50 yıl önce: 80 çeşit yiyecekle açık büfe kahvaltı yapılmaz: Sabah pıt pıt lepesi yiyen şanslı olan , un çorbası bulan bahtiyar, buda olmaz sa bir zeytin tanesi 2 veya üç defa ısırılarak yenirdi.. ekmeğimize katık yapılırdı..
Kişi başına bir yumurta düşmez, bir yumurta ikiye bölünerek ekmek arası dürüm yapılarak yenirdi..
50 yıl önce : telefon , internet, elektrik, su, doğalgaz, parası olmazdı.. bir litre gaz yağı alan kendini şanslı sayardı..
50 yıl önce : 7 Şubat günü Kahramanmaraş merkeze köyden insanlar gelir tanıdık ve akrabalarının evinde yatar, Şirinli şora eline geçerse kendini şanslı sayardı..
50 yıl önce bertizden şehre gelenin azığında : Çökelik, Teh dürümü olurdu..
Patates 4 TL olmuş, Soğan 5 TL olmuş , yeşil biber 17 TL olmuş, Kemer Patlıcanı 20 TL olmuş, Elma 5 TL olmuş, Armut 18 TL olmuş gibi fiyatlara takılmazdı.. çünkü bunları alıp yemezdi.. kışın kış yiyeceğiz yazın yaz yiyeceği mevsiminde , hormonsuz olarak tüketilirdi..
50 yıl önce : insanımızda kanat vardı.. Allah korkusu vardı.. Birlik ve Beraberlik vardı , şükür etme vardı.. bugünkü gibi televizyon kanallarında bağıran biri olmazdı.. iyi hoş da o gün televizyon var mı diyenleri duyar gibiyim ama , sokakta isyan eden olmazdı..
50 yıl önce damın süyüğünün (Saçak altı) dibinde oturan mahalle sakinleri hallerine şükür eder, Tehle ekmekle dürüm yaparak günlerini geçirirlerdi..
50 yıl önce bizim babalarımız, dedelerimiz : Önce vatan derdi, önce beka derdi , Allah devlette zeval vermesin derdi..
Devletimizin devamı için dua ederlerdi.. Tek Parti ve zülüm döneminde bile , Allah devlette zeval vermesin diyerek yiyeceğinin yarısını devlette verdi..
Devletin Bekası için dua ederdi..
Devlet ve Millet olmanın mutluluğunu yaşar , sürekli haline şükür ederdi..
Bugün biz 12 Şubat 1920 de kazandığımız ruhu kaybettik..
Her konuya isyan eden hale geldik..
Şükür kalmadı.. kanat kalmadı.. 50 yıl önceki özlem bugün Onikişubat ruhuna yansıta biliyor muyuz.. mesele burada..
Kahramanmaraşlıların 12 Şubat Kurtuluş Bayramını bir kere daha kutlarım..
İyi günler..