Darboğazdan çıkışın tek yolu, tasarruf...
Dolar yükselmesi ile Türkiye de en çok etkilenen kesim Basın sektörü oldu.
Nasıl olmasın ki : İzmit (SEKA), Giresun (Aksu), Balıkesir Kağıt fabrikalarının kapatılmasından sonra Türkiye'deki kağıt pazarı İsveç (Enso), Kanada ve Rus (Volga) firmalarının eline geçti.
Kağıt- Boya, Kalıp, Film vs üzerine işçilik maliyetlerinin artması da eklenince gazeteler çıkış yollarını aramaya başladı.
Her ne kadar ararsak arayalım : gazeteler kapanmakla karşı karşıya kaldı.
Oysa gazete kağıdı fabrikası kurulabilmiş olsa, mevcutlar özelleştirilmemiş olsa, bugün özellikle Hindistan’a ve Güney Doğu Asya’ya ihracat bile yapılabilecekti. Kağıt konusu İstanbul basını için o yıllarda da, döviz sorunu nedeniyle problemli idi. Hatta sorunları aşabilmek için gazeteler arasında, rahmetli Kemal Ilıcak'ın başkanlığında Baskop adlı bir kağıt kooperatifi kurulmuştu.
Tercüman Gazetesi kapandı.. Haber Türk Gazetesi kapandı..
2018 yılına geldiğimizde yazılı basın kağıt fabrikası olmaması sebebi ile kapanma ile karşı karşıya kaldı. Herkes kendine göre bir çıkış yolu arıyor..
Sevgili devletim: İzmit (SEKA), Giresun (Aksu), Balıkesir Kağıt fabrikalarının arazisi en kıymetli arazı idi.. bunu Kahramanmaraş’ta yaşayan biri olarak ben biliyorsam , benim devletim bilememiş olamaz !..
Özelleştirme yapılırken şöyle yapılması gerekirdi : “ Uyanık iş adamımız senin gibi bizde bu fabrikaların arazisinin kıymetli olduğunu biliyoruz, önce şehir dışına bir kağıt fabrikası kur sonra burasını sana verelim,” denmesi gerekirdi..
Türkiye de Şeker Fabrikalarının yerine bakıyorum: arazisi en kıymetli yerler, adam Şeker Fabrikasını işletmek için değil, arazisini konut alanı olarak açarak servetine servet katmak için alıyor , eğer hükümetimiz bunu göremiyorsa benim bir diyeceğim yok..
Şeker Fabrikasını verelim ama önce şehir dışına : yeni bir şeker fabrikası kursun sonra verelim .. Aksi halde yarın Türkiye bugün basın düştüğü duruma düşer..yarın Türk milleti çayına şeker bulamaz hale gelir..
Konumuz bu değil biraz dağıttık : Medya ‘nın acı sonu görülüyor..
Türk Basın : Bu darboğazdan çıkış yolunu bula bilir mi ?
İyi hoş: okumayan bir millet olduk, gazete okumuyor, dergi okumuyor.. kitap hiç okumuyor.. Şehirde gazete satan yer bile kalmadı.. denecek kadar az..
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’a geçen bir sohbetimizde :” Gazete büfeleri açalım” teklifinde bulundum..
Başkan Erkoç: “ Bizim ekmek kulübelerinde gazete de sattıra biliriz ! demişti..
Bu sebeple belki bugün bunu yapmanın tam zamanı diye düşünüyorum, çünkü ulusal düzeyde ve mahalli yayın yapan bir çok gazetemiz kapanmakla karşı karşıya kaldı..
Bir gazeteci duayen dostumuz : “ ilk etap da yüzde 25-30 civarında gazete kapanacak çıkış yolu arıyorlar ama zor “ diye yazmış..
Bir başka gazeteci dostumuz: “ Basın Yayın Lisesi, Basın Yayın Meslek Yüksek Okulları, Gazetecilerin Üniversitesi – Basın Yayın Fakültelerinin , kapatılması gerektiğini,” yazmış..
Gazetecilik mesleği: bugün maalesef ki kayıp olan meslekler arasına girmeye başladı.
Anadolu Basın baskı yaparak gazeteleri birleştirme çabası sonucu Anadolu da basın kalmadı, gazeteci kalmadı..
Kağıt fiyat artışı ve masrafı da bunun tuzu biberi oldu .. bugün gazeteler kapanma noktasına geldi..
Ulusal gazeteler kapanırsa, Anadolu basın da kapanırsa bu ülke de felaket işte o zaman yaşanacaktır..
İnternet ve sanal medya hiçbir zaman gazetelerin yerini tutamaz..
Elektronik – Sanal medya hiçbir zaman gazete olamaz..
Buraya iki satır yazı yazanda hiçbir zaman gazeteci olamaz..
Gazetecilik Fakültesi olan bir meslektir..
Gazeteci bulmak zordur..
Böyle kıymetli bir mesleğin biz artık son temsilcileri olarak görülüyoruz..
Eskiden Sarı Basın Kartı : bir diploma – Unvan idi, bugün ise varlığı ile yokluğu arasında gelip giden bir unsur oldu..
Gazeteler kapanırsa : Devletimiz Sarı Basın Kartı verecek gazeteci de bulamayacaktır.
Üzgünüm ama : Medya’nın acı sonu bu görülüyor.
İyi günler