Bugün sizlere biraz kendimden söz etmek istiyorum..
Hep memleket meselesini yazacak değilim ya !
Bugün sizlere kendimi anlatacağım..
Dizim ağarıyor : Fizik tedavimi istiyor bilemiyorum..
Hayat bize ne zaman güler onu da belimiyorum..
Hayata : 5-6 yaşın da simit satarak, ayakkabı boyacılığı yaparak, yazları marul satarak merhaba dedim..
Bir zeytini 2-3 defa ısırarak ekmeğimize katık , bir yumurtayı kardeşlerimle 4 ‘e bölerek dürüm yaptık..
Tereyağ, bal, reçel bizim eve uğramaz, Pirinç ise bayramdan, bayrama pilav olur gelirdi..
Bir gün aç , bir gün tok, anamdan doğarken ihtiyar olduğumu yıllar sonra anladım..
Ömrümün baharı sanıyordum : “Yaşım otuz yedi, büküldü belim,” be dostlar..
Hastalıklar bir bir gelmeye başladı : “ Kollarım uyuştu, tutmuyor elim,” zalim dert yeni illetim.. yazdırıyor bana bir şiir be dostlar..
Ekonomi dersi okumaktan : “ Unutkanlık oldu, söylemez dilim,” gerçekleri göremez oldu gözüm.. neyleyim ben bu fakirliği ! dostlarım.. yazdığımı bende anlamaz oldum..!
Doktor kızıma söyledim: “ Bana bir ilaç yaz, hastayım Doktor” yoksa Burhan sırada haaa!.. ona yazdırdım dedim..
Kamburum çıktı dişler dökülüyor: “ Dişleri yaptırdım, köprü kuruldu,” protez ister bizden.. çene sağlamsa implant kurtarı mı bilmem !..
Kızım Fizik tedavici ya : “ Yaşım kırka geldi, dizler yoruldu” bu ayaklar gitmez oldu be dostlar..
Prof. Dr. Sami Özgül bekler: “ Kırk beşe gelmeden, anci vuruldu,” hayatın acı yüküne yenik düşen kalbim ne diye biliriz ki ?
Yorgun beden , ağrıyan baş: “ Bana bir ilaç yaz, hastayım Doktor” oğlum be !..
Artık gülmek istiyorum: ,” Tesirli merhem ver ağrılar dinsin,” yüzüm gülsün be doktorum !..
Yeter çektiğim artık : “ Tasa gam kasavet sırtımdan insin” insan olarak bende artık gülmek istiyorum..dostlar..
Silkinip ayağa kalkmak , koşmak, çocuklarla oynamak istiyorum, artık benim de hakkım gülmek istiyorum: “ Deli gönlüm harap gözyaşın silsin” dostlar gerçeği bilsin..
Yüreğimdeki sizi bitsin : “ Bana bir ilaç yaz, hastayım Doktor “ be !..
Daha sayayım mı : “ Yaşım oldu elli her taraf yara,” kanıyor var mı bir çare !
İlaç , hoca , ebe ilacı : “ Ne yapsam ne etsem etmiyor para,” kanamaya devam.. acı ve sancı içinde bu yazımı yazarken bile be dostlar..
Dostlara sözüm şu ki : “ Bari yolum açın gideyim yara,” uzun yola ! gündüz gece..
Söylüyorum dinleyen var mı : “ Bana bir ilaç yaz, hastayım Doktor” diyorum duyan var mı ? be dostlar..
Bir dostumuz vardı, hani hep söylerler ya kurşun sıksan geçmez diye işte öyle biri idi.. felç geçirmiş şimdi hasta : “ Bir damlama yazda olmasın gurur” kuru pasta çay gerek..
Hasta ziyareti yok : “ Çok yabani olduk nedir bu sürur,” tavur be dostlar..
İnsanlar bir alem oldu : “ Kendini beğenmek vallahi gurur ,” da sen sensen bende benim diyor yeni nesil be dostlar..
Yorgun beden, hasta kalpler: “ Bana bir ilaç yaz, hastayım Doktor,” be..
Güzel insanlar yok mu derseniz elbette çok fazla ama insanlar , kötülerin sesi çok çıkar , iyi insanlar sesiz dinler bir kenardan..
Önceki gün ulu camiye gittim, eski bir dost yüzde elli ferç olmuş , hani derler ya, kurşun sıksanız geçmez diye işte buda tam onlardan biri idi.. Domdom kuruşu bile geçmezdi ama şimdi yarım !
Malınıza , mülkünüze , sağlığınıza güvenmeyin be dostlar bugün var bir iki dakika sonra yok işte bu sebeple bugünü bugün gibi yaşayın..!
Söylenecek çok sözüm var ama yer bitti: “ Öyle iğne yap ki geçmesin zaman,” hep genç 16 yaşında kalayım be doktor..
Gün doğar , gün batar : “ Makam mevki şöhret vermiyor aman,” aman şeyhadil bizleri bekler be dostlar..
Cahillik, bencilik gözümüzü kör etti: “ Hele dedi kodu yaman ha yaman,” Allah korusun hepimizi be dostlar..
Dedi kodu ve gıybete : “ Bana bir İlaç yaz, hastayım Doktor” be , hastayım kalbim hasta ruhum hasta be doktorum !.. hastayım hasta !..
İyi günler..