Bugün toplumun bir bölümü siyasilere ve biz ak saçlılar : “ eskiden şöyleydi ! eskiden böyle idi, biz bu sözü duymak istemiyoruz, bugün ne yapacaksınız onu söylen !” diyorlar.. Halimize çok şükür diyoruz ! onlar ise : “ Hey Muhammed ümmeti şükür karın doyurmuyor ekmek gerek !” diyorlar.. Sözüm bu kanatsızlara : Bir defa bir zeytin tanesini biz 3 defa ısırarak ekmeğimize katık yapardık: Bugün ise evde zeytin, yeşili, siyahı, turşusu, kırması var , ama şükür yok.. Sabah kalkar bakkala gider : 50 gram peynir, üç yumurta alır getirdim, Annem yumurtaları kaynatır, yarım yarım, bir yumurtadan iki dürüm yapar: içine soğan, biber atar dürümü elimize verdi.. onunla mutlu olurduk.. Ben çocukluğum döneminde beş yumurtayı bir arada görmedim: bugün ise herkes , en fakirinden en zenginine eve 30 paketle yumurta alıyoruz, alıyoruz da : çocuklar ve toplum da şükür yok .. Unla ite yal yapılır, yalı bugün kaç kişi biliyor ki ? bize ise bulambaç yapılırdı.. üzerine yağ ile ekmek kızartılarak atılır, leğene dökülür, beş kardeş annem, babam yedi kişi aynı leğene kaşık sallardık ! bugün çorbayı sabah yemeği olarak gören yok, her şey var ama şükür yok.. darı ambarında aç ölen tavuk gibiyiz.. Bizim evimiz kuyucak mahallesinde idi.. Serintepe’ye emmim gile gider gelirdik, ne arabamız vardı, ne dolmuş, ne belediye otobüsü , küçükler babamın ve annemin kucağında, büyükler yürüyerek: Kuyucak, Şekerli, Yahudi Mahallesi, Kanlıköprü, Kaledibi, Düven önü, Kısıkkaya, Serintepe yi yürüyerek bulur, geri de evimize yürüyerek gelirdik.. o gün çok mutlu idik, bugün belediye otobüsü var, halk otobüsü var, herkesin özel arabası var ama insanlarımız da şükür yok, mutluluk yok, huzur yok..! Bir gelişim uzmanından : Mutlu çocuk, mutsuz çocuk konferansı dinlemiştim.. Kısa öz: Her çocuğun bir veya iki oyuncağı olmalı, yüzlerce oyuncak alırsanız çocuk mutsuz olur huzursuz olur, evdeki oyuncakları saklayın bir tek oyuncakla mutlu olduğunu göreceksiniz!” demişti.. Bizim son Numara kazan dibi: ablaları, abisi oyuncaklar alıyor ben alıyorum , annesi alıyor bir baktım evde 100 adet arabası, 15 adet tabancası, kay kayı bilmem neyi iki koli oyuncak var.. gece hepsini koliye koydum, depoya götürdüm, iki oyuncak bıraktım.. sabah kalkınca feryadı figan etti.. Bizde hırsız çalmış ne yapalım dedik.. iki gün ağladı.. sonra o iki oyuncakla oynamaya başladı.. yeni oyuncak istedi.. ay başında olırız paramız yok dedik.. ay başında eski oyuncaklarından birini getirdik.. Çocuk gerçekten mutlu oldu.. aza kanat ederek mutlu mutlu oynadı.. Eş dost evine gidiyorum: Her evde en az 3-5 tane eski model telefon, gençler ve yeni nesil , en son çıkan telefonu almak için var gücü ile çalışıyor.. Bizim eve telefon çekilmişti.. telefona özel raf yapılmıştı.. annem üzerine örtü işlemişti.. telefonun çalmasını beklerdik, çaldığı an tüm kardeşler birden fırlar kim önce kaparsa o konuşurdu.. Bugün çalan telefona bakmayan bir nesil var.. Dün bisikletimiz yoktu, bugün hemen her ailede bir kişinin otomobili var.. Siyasette : 2002 öncesi ile bugün kıyaslaması yapılıyor.. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, haberleşmede, nereden nereye geldiğimiz anlatılıyor, bunu yeni nesil masal gibi dinliyor, çünkü onlar yokluk görmediler.. Düne göre bugün bir darlık var : bu gerçek.. Korona Virüs sebebi ile dünyada bir küçülme ve daralma var, ülkemizde de var.. Ekonomik sıkıntı : dünya genelinde var ülkemiz de de var.. Ama biz yokluktan geldiğimiz için bugün bize cennet gibi geliyor.. Bu konu uzun bir konu ! Bir kitap yazacak kadar uzun konu, çok anlatılacak mesele var, ama tüm bunlara karşılık, yine de mutlu olmamız gerekiyor.. Hedefimizde : Şehrin en zengin adamı değil, arkamıza dönüp baktığımızda bir lokma ekmeği zor bulanı görmemiz gerekir ki , halimize şükür edelim.. Siz dinlemesen izde : biz eskileri , geçmişimizi anlatacağız, eski sözünden bıkacağınıza bir ekmeği zor bulanlara bakın derim.. İyi günler..