Ülkemizin acı gerçekleri var !
İnşaatlarda, Küçük esnafın yanında, Pazarlarda, tarlada, köyünde kendi hesabına çalışan SSK ve Bağ-Kur veya tarım sigortası olmayan binlerce insanımız var ki , bugün en çok mağdur olan kişiler bunlar yardım bunlara yapılması gerekiyor..
Sigortalı çalışan iş yeri kapanan kişilere devletimiz toplanan yardımlarla veya kendisi 1750 TL yardım verecek ama ya sosyal güvenliği olmayan günü birlik çalışıp günü birlik ekmek yiyen insanlarımız ne olacak ?
Küçük esnaf daha çok mağdur duruma düştü..
Hava olsun: iş yerimiz var.. dükkanımız var canım !
Kira çalışıyor, SSK ve Bağ-kur çalışıyor, Telefon, İnternet , elektrik, su , Doğalgaz giderlerimiz var, belki iş yerimiz kapalı olduğu için Dogalgaz, az olacak elektrik, su gideri az olacak ama iş yeri kapıyı açsan da açmasan da bir gideri var..
Küçük bir esnaf : dükkanı açsamda açmasam da, günlük 750 TL gider var, bir ay kapalı kalırsa neysede fazla kalırsa içerdeki malı satsam giderimi karşılamaz diyor..
Bir zamanlar siyasilerin bir sözü vardı: “ Enflasyon ile yaşamayı öğreneceğiz !” diye bugünde benim sözüm bu : BİZ VİRÜSLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ”
Her türlü tedbiri alalım, Takdiri Allah bırakarak biz işimize bakmamız gerek, yani bir yandan az da olsa üretim yapmalıyız..
Bir tekstilci abimiz: Üretimimin yüzde 90 İhracatta gidiyor, yani Avrupa başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesine mal veriyorum, ülkelerin garantisi böyle devam ederse benim fabrika da üretim yapsam bile kime satacağım ? diyor..
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; “ Yeni bir dünya düzeni kuruluyor” diyor ya, yeni dünya düzeni içinde , bugünden sonra “BİZ VİRÜSLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ, bu işi becere bilirsek, dünyadaki bu krizden karlı çıkan ülke oluruz..
Özellikle ihracat yapan fabrikalarımız: Sermayesi kadar, veya faizsiz kredi verilerek ola bildiğince mal üreterek stok yapması gerekiyor.. Çünkü bu kriz bittiği gün dünyanın her tarafında pazarlar mal isteyecek, o pazarlar malı bulduğu fiyatta alacak ? o fiyatta satacak..
Bugün : Çeki olan, senedi olan, borcunu ödeyen var ! ödeyemeyen var, bazı fabrikalar el değiştirecek , bazı küçük esnaf dükkanı kökten kapatacak, Korona Virüs sonrasında ise insanların karşısına yeni fırsatlar çıkacaktır..
Çin’e baktığımızda 72 günlük zorlu geçen gün olduğunu görüyoruz, buda bize şunu gösteriyor ki , Ramazan ayının ortasına kadar bu bela Türkiye’nin başında dönüp duracak..
Özellikle iç tüketim de : İmalat durmamalı, herkes gerekli güvenlik- sağlık tedbirlerini alarak çalışmalı üretmeli..
Üretimin durması yanlış, Türkiye evde kal, demeliyiz, 50 yaş üstü, 20 yaş altı, Tarım işçileri hariç evde kalsın ama 20-50 yaş arası çalışarak Türkiye için üretim yapsın..
8 saat kendileri için , 2 saat de Türkiye için çalışsınlar.. 2 saatte Korona Virüs belasından kurtulmak için çalışsınlar..
Üretim durmasın: üretimin durması felaketin davetçisi olur..
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere hükümetin , virüs vakası görülmeden önce aldıkları tedbirler, sonrasında alınan kararlar çok güzel ancak.. iyi düşünmek ekonomik hesabı iyi yapmak zorundayız..
Türkiye acı gerçeği, canımız yanmaya başladı.. ülkemizin acı gerçekleri var, küçük esnafın yanında çalışanların üzülerek belitteyim ki : 5 kişi çalışıyorsa 2 veya 1 SSK var diğerlerinde yok, şimdi iş yeri kapandı bu insanlara kim ekmek verecek ?
Kurumsal yapıya sahip: Fabrikalar, büyük atölyeler, kurumsal inşaaat şirketleri hariç, bugün bir birimizi kandırmayalım, küçük esnafın yanında çalışanların hepsinin sosyal güvenliği yok.. Kahramanmaraş’ta 37 bin küçük esnaf var il genelinde, bunların her birinin yanında bir kişi çalışsa 37 bin aile eder buyurun hesap bu !
Türkiye’nin acı gerçekleri bu: “ Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyasında toplanan paraların bunlara da ulaşması gerek.. Kirasını veremeyen küçük esnafa da ulaşması gerek aksi halde salgın sona erdiğinde yüzlerce yer kapacaktır..
Acı gerçek bu
İyi günler..