Çarşamba günü : Bizim için Pazartesi günü gibi idi.. 4 günlük sokağa çıkma yasağından çıkınca hep Pazartesi demek geldi içimizden dedik te… Sanki Pazartesi idi..
Meyve – Sebze alalım diye , bizim evin yanındaki Çarşamba pazarına gittim, insanlar , yarın kıtlık varmış gibi ne bulursa, 3-5-10 kilo olmak üzere alıyor, kısa zamanda pazarda ürün kalmadığını gördüm..
Sonra manava yöneldik, orada da ürün kalmamış, sordum, hale gitmedin mi? : cevap, “ Abi getirdiğimiz ürünler 1-2 saat içinde bitti, sonra hale bir daha gittik ürün kalmamış ?” diye söyledi..
Bugün 28 Mayıs 2020 Perşembe acaba: bugünden başlayarak yine 10 gün sokağa çıkma yasağı varda, bir gazeteci olarak benim mi? haberim yok? yada yarın kıtlık olacak da bizim mi ? haberimiz yok !.. bu işi işin doğrusu anlayamadım..
Berberleri açtık, lokantaları, pasta haneleri, Caferleri , otobüs seferi ve Uçak seferlerini başlatacağız , ülkeyi normale çevireceğiz diye mücadele verilirken, İnsanlar çıldırmış, psikolojisi bozulmuş, gıda ürünlerine saldırı devam ediyor..
Hemen şunu söylemek istiyorum: Bu alınan ürünlerin yüzde yüzü yeniyor mu ? diye bana sorarsanız, hayır, büyük bir bölümü buzdolabını da bekleyerek çöpe gidiyor..
Ekmekler küflenerek, ya çöpe atılıyor, yada sokak hayvanları yer diye bir ağaç dibine bırakılıyor.. bu dönemde israf diz boyu dostlar..
3 aydan beri, karnımız doydu, kilo aldık ama halen gözümüz aç, aç olan gözümüz doymuyor. Ben bir kilo domates aldım bana yeter yarın yine alırım demiyoruz ne varsa bulduğumuzu alıyoruz yarın kıtlık varmış gibi eve stok yapıyoruz..
Acı ama gerçek bu : Yalınız 2. Dalga Virüs var diyorlar.. !
Plan uzun bir plan : 10 yılda yapılan bir plan, Maske makinasını virüs başlamadan dünyaya satmaya çalışan makine üreticisi ülkeler bu işi biliyordu..
Avrupa ve bir çok ülkede bizim gibi değil emeklilik sistemi: Yaşlı ölünce emekli maaş işi bitiyor, yani oğluna, kızına , eşine kalmıyor orada kesiliyor..
Avrupa ülkeleri, ABD, Çin : Huzurevi, Yaşlıbakım evi, sağlık paralı olduğu için sokakta Korona Virüs den ölenlerin sayılarını vermediler..
Bugün bakıyoruz: yaşlı nüfusu öldüren ülkeler : Emekli maaşı, Sağlık Sigortası, yaşlı bakım işinden çok büyük kar elde ettiklerini görüyoruz..
Yetti mi? : bana göre yetmedi, bu benim düşüncem, Eylül sonu, Ekim, Kasım ve Aralık ayında zirve yapması planlanan Korona Virüs sebebi ile parası olmayan dar gelirli yaşlıların tamamını bu ülkeler öldürecek.. İstanbul da yaptığımız hastaneler iyi de para kazanması bekleniyor, Türkiye dünyada bir numara !..
Bu ülkeler şunu diyor: üretmeyen, çalışmayan, ülkeye bir faydası olmayan yaşlı nüfus ölsün, ülkenin sırtına emekli, maaşı , sağlık hizmeti, sağlık sigortası sebebi ile yük olmasın, yaşadığı yeter diyor..
Türkiye ise : İnsanı yaşat ki , devlet yaşasın diyerek , sınırsız sağlık hizmetini bedava vermeye devam ediyor..
Sağlık hizmeti : ucuz olmalı ama bedava olmamalı !
Hiçbir sosyal güvencesi, malı mülkü olmayan: gerçek ihtiyaç sahiplerinin sağlık giderin devlet karşılamalı ama, bir günde : Sağlık bedava diye, üç- beş özel Hasta haneye giden, sonra devlet hastanesine gidenlerin de önü kesilmelidir..
Sağlık Bakanlığı : Devlet, Üniversite, Özel Hastaneleri bir bilgisayar ağı sistemi ile bir birine bağlamalı, TC girilen kişi, aynı gün veya son 5 yıl içinde hangi hastaneye gittiği, hangi ilacı aldığı orada görülmeli..
Doktorları boş yere meşgul eden: Sağlık bedava diyerek hastane hastane gezenlere parasal ceza verilmeli, en ağır şekilde yaptırım uygulanmalıdır..
Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca: bu konuda bir çalışma yapar, ikinci dalga Korona Virüs mücadelesinde hastanelerin bu durumu gözden geçirilirse çok daha verimli sağlık hizmeti verileceği kanatındayım..
Vatandaşın sağlığı önemli ama, hattını bilmeyene de hattını bildirmek gerektiğini düşünüyorum.. İyi günler