Emekli Amirallerin bildiri yayınladığı Türkiye de bir bildiri de ben kaleme aldım iyi okuyun, iyi anlayın !
104 emekli asker, diyemiyorum bunlar hiçbir zaman Türk Silahlı Kuvvetlerine, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Milletine hizmet etmediler, hep sahibinin sesi oldular..
1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 şubat darbesi, 17-25 aralık yargı darbe girişimi , 15 Temmuz darbesi, Gezi Parkı Eylemleri, Kobani olayları, Ak Partiye kapatma davası ve yüzlerce olayı incelediğinizde ortaya şu çıkıyor: Sahibinin sesi !
Benim Bildirim: Cumhuriyet Başsavcılığımız ve devletimiz öncelikle bu 104 kişinin rütbelerini sökerek , emekli maaşlarını normal bir SSK emekli maaşı düşürmesi gerekiyor.
Lojman, koruma ve askeri tesislere girişini yasaklaması gerekiyor ki, suç işleyenin yanına kar kalmasın, yada gidip sahiplerinin memleketin de yaşasınlar..
Bakın: bir gazeteci olarak söylüyorum, Türkiye de Amerika Birleşik Devletleri adına çalışanlar, İngiltere adına çalışanlar, Rusya adına çalışanlar var..
Bunların gazeteleri var, her darbe öncesi attıkları manşetlerle darbeyi meşhur hale getirerek darbeye zemin hazırladılar..
Ak Parti iktidarında Türkiye de tutunamayan bu kişiler bugün İngiltere de İsviçre’de senin benim verdiğim vergi parası ile kral gibi yaşıyorlar..
Simavi’ler, Doğan’lar, bilmem kimler medya da hani hangisi Türkiye de , hepsi yurt dışında ülkemizin kaynaklarını sömürerek götürüp orada kral gibi yaşıyorlar..
104 darbe çığırtkanı ne diyor giriş :” Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır,” Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen ve özgür bir ülke kendi göbek bağını kesecek güce bugün erişti..
Bunu gidip sahibinize anlatın..! Yazının ikinci bölümü iyi okuyun ne diyorlar :” Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir.
Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir.” Zafere bakın, bunlar Türk tarihinide bilmiyorlar..
Nasıl bilsinler ki : Biz yıllarca Osmanlıya Büyük Cihan İmparatorluğuna küfür ederek, büyüyen bir nasil torunuyuz.. ? TRT deki Osmanlı ve Selçuklu dizileri ile şanlı tarihimizi yeniden öğrenmeye başladık..
Ama bu hainler onları izlemezler, gözler var görmezler, Tekiş gibi bunların gözüne de mil çekmek gerekir..!
Üçüncü bölüme bakın : “ Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir.
Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir.”
Türkiye esir eden bu bölümü savunan ahmaklar, sahibinin sesi olduğunu nasıl gösteriyor..
4 bölüm : Türkiye Cumhuriyetinin devletinin gücünü göremeyen körler bakın ne yazmışlar: “ Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır.
Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına, masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.” Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana : ülkemizdeki tüm sokak olaylarını çıkaran, el altından destek veren ABD ve İngiltere , Rusya tarafı olan , devlet yönetimdeki satılmış kişilerdir. Bildirinin sonunda : tehdit ve darbe çağırısı yapan 104 imza sahibi en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Benzeri bildirileri 1960- 1980, 28 şubat , 27 Mayıs, 17-25 Aralık darbe girişimi öncesinde gazetelerde aynı bildirileri görmek mümkün.. Son bölüm iyi düşünerek okuyun kim kaleme aldı : “ Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir. Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir.
Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.”
Diyerek 104 imza atıldı. İşin garip yanı ise gece yarısı yayınlanan bu bildiri ile emekli de olsak, ABD ve İngiltere desteği ile biz darbe yaparız diyorlar.. Sevgili hükümetimiz, bizim verdiğimiz vergilerle bunlara emekli maaşı veryeyiniz, bu da benim bildirim..
İyi günler