45’lik plakları bilenler vardır: “ Hakkı Bulut- Ben köylüyüm sevgilim” seveceksen beni böyle sev ben köylüyüm sevgilim”
Bende köylü bir gazeteciyim beni okuyup sevecekseniz böyle sevin, ben köylüyüm !..
Nereden çıktı bu köylü muhabbeti diyeceksiniz !..
Denizli- Pamukkale Üniversitesi Organik Tarım İşletmeciliği Yüksek Okulunu kazanan Mehmet Mücahit Doğan efendiyi okula yerleştirmek yurdunu ve ortamı görmek için Kahramanmaraş’tan otobüsle yola çıktık..
Gerçi : biz köylüde olsak otobüslerimiz Allah var uçak gibi, görevli hostes kulaklık dağıtımı yaptı, isteyen müzik, isteyen, film isteyen ise beğendiği TV kanalını izleyerek yola çıkarken, bizde ayrılık hüznünü vardı..
Gavurdağlarına varınca: “ Dağlar seni delik delik delerim, halbur alır toprağını elerim” türküsünü söylemeye başladım.. Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a bir Fatiha göndererek, delinen dağların içinden geçip gitmek üzere yolumuzu almıştık..
Nurdağı (Kömürler) den otobana girdik, Adana (ABD’lilerin tabiri ile büyük köy) Konya, Afyon, Afyonkarahisar vardığımızda gördüğüm gelişmeler karşısında: “ Hakkı Bulut, gibi ,” Ben köylüyüm “ demeye başladım..
Şehirli olduğumuzu söyleyen biri varsa gelsin konuşalım..!
Afyondan Denizli’ye kadar ben köylüyüm sevgilim şarkısını söyleyerek gittim..
Çok defa yazdım: Batı illerimizden Örgüp – Göreme Kayseri ‘ye gelerek Kahramanmaraş’tan Gaziantep’e, Şanlıurfa’ya, Adıyaman’a , Mardin’e geçen tur otobüsleri, araçlar niye Kahramanmaraş’ta durmaz diye !..
Bu tesisleri görünce : “Ben olsam bende burada mola vermem, verecek tesis yok”
Oysa: Kahramanmaraş’tan Denizli’ye kadar gittiğimi yol boyunda otobüslerin durduğu yerler veya durmadan önünden geçtiği yerlerdeki tesisleri görünce: “ Maraş’a gelen Otobüsler şehrimizde nerede duracak? “ diyerek köylü olduğumu bir defa daha gördüm..
Biz ferdi oynuyoruz, orada ki insanlar kolektif oynuyor: Örnek Cumhuriyet sucukları bir tesis yaptırmış her esnafa yer vermiş!
Özdilek: bir tesis yaptırmış her türlü esnafa burada yer vermiş!
Ya biz bunu yapa bilimiyiz? Hayır hayır, küçük olsun benim olsun! bizde ki mantık bu , Büyük olsun hepimizin olsun değil !..
Kayseri Yalak’tan Kahramanmaraş il sınırına girdiniz şehir merkezine doğru geliyorsunuz, var mı bir tane tesis? Var mı? yok, otobüsle durup dinlenecek yemek yiyecek, alış veriş yapacak bir tek tesis yok..
Adıyaman İl Sınırından Kahramanmaraş’a geliyorsunuz, var mı bir tane tesis yok..
Hatay il sınırından Kahramanmaraş’a geliyorsunuz bir tek tesis yok..
Adana – Osmaniye il sınırından Kahramanmaraş’a girdiniz bir tek tesis yok..
Gaziantep il sınırından Kahramanmaraş’a yöneliyorsun, durup dinlenecek dondurma yiyecek bir tek tesis yok..
Sivas, Afşin Kahramanmaraş yolunu saymıyorum, bakkal bile yok !..
Yok, yok, biz köylüyüz kardaş yok, peki otobüsler niye dursun? Bu köyde duran otobüs yolcuları aç kalır gidecek bir tuvalet bile bulamaz !..
Gaziantep yolunda Mado’unun önünde duruyorlar, park meselesi var kısıtlı 5 dakika, Sanayi Kavşağında Kervanhan da duruyorlar park meselesi var sınırlı.. buralarda tek başına bir tesis değil !.. buraları şehirler arası otobüslere ve transit yolculara hizmet verecek bir tesis olarak da yapılmamıştır..
Bizi köylü bırakan: Zihniyeti kınıyorum..!
Afyonkarahisar da gördüğüm gibi: Dondurmacıların , Lokanta ve büfelerin , yöresel ürünler satan alış veriş merkezi, Tekstil ve konfeksiyon , ayakkabı , Kuyumcu dükkanlarının içinde olduğu tesisler yapılsa..
Otobüs park yeri, temizlik yeri içinde olan çağdaş yol boyuna tesisler kurulsa öyle sanıyorum, Çıkmaz sokak Kahramanmaraş’ın kaderi değişecektir..
Hiçbir şey almayacağım dedim: Afyonkarahisar da ki tesislerde sucuk ve şekerleme türlerinden 60 TL alış veriş yaptım.. Yüzlerce otobüs duruyor ve bir o kadar insan!
Tur ve yolcu otobüsleri şehrimizde de böyle tesisler olsa bir yarım saat mola verse, dondurmasını, baklavasını, konfeksiyon ürünü alıp hediye olarak götürseler olmaz mı?
Otobüs terminalini gördüğümde bir kere daha : Ben köylüyüm demekten kendimi alamadım..!
Türkiye deki en kötü otobüs terminallerinden birini maalesef ki Mustafa Poyraz döneminde Kahramanmaraş’a yapıldığını üzülerek bir kere daha gördüm..
Lafın kısası : Biz tepeden aşağı köylüyüz..
Bizim idarecilerimizde bizim gibi köylü olunca ortaya bu manzara çıkıyor, ben köylüyüm, ben köylüyüm, seversen böyle sev ben köylüyüm !”
Köylü şehrin köylü gazetecisiyim
İyi günler..