Osmanlı devleti kurulduğu 1299 dan 1920 yılına kadar 621 yıl , Osmanlı yıkmak için haçlılar mücadele verdi. İçerdeki hainler ve dışardakilerle zor yıktılar.. Cumhuriyetimizin 100 yılını geride bıraktık.. bakıyorum 100 yıldan bire içerdeki hainler içerden , dışardakiler dışardan yıkmaya çalışıyorlar bir türlü yapamıyorlar.. Küresel bazda : hain oyunlar, içerde ise onun destekçileri , Haçlıların yüksek sesleri ve oyun içinde oyunlar ile mücadele ederken üzerine : Korona Virüs ise tuz biber oluyor.. Sevgili okurlarım: çok geriye ve yukarı çıktık ! Mahallimize dönersek : yüreğim yanıyor.. Akarsuları, doğal güzellikleri, madenleri, şifalı kaplıca suyu, içmeleri ile Türkiye’nin göz bebeği Kahramanmaraş’ımız sahipsiz bir şehir.. Zaman su gibi akıp gidiyor.. Köprünün altından geçen su geri gelmiyor.. Necip Fazıl Kısakürek, Sakarya türküsünde diyor ya : “ Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? “ biz Maraş olarak suya perçin vurduk barajlar yaptık, göller yaptık ama onu göremedik.. Elin Anteplisi : taşıma suyla gölet yapar, etrafını cennette çevirir ! Bizim Maraşlı barajlar şehri olmasına rağmen etrafındaki güzellikleri görmez göremez , ufku vizyonu orayı görmeye yetmez.. Yüreğimi yakan ise : “ yapacağız ! “ sözüdür.. Geçmiş dönem Emniyet müdürümüz Ali Kalkan: “ Bir işin , bir cümlenin sonunda “Cak” yani yapacak, yada “Cık” varsa o işten hayır gelmez ! bakıcık “Cık” gibi.. Bu sözü bize destur oldu.. o günden bu güne konuşmacıların konuşmasını dinlerim, Cak-Cık sözcük varsa o işten hayır gelmediğini gördüm.. Konuyu dağıttım: gelelim sözün özüne ! 100 yıldan beri hainler içerden, haçlılar dışardan Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkmak için çalışıyorlar, zaman zaman ekonomik köle yapsalar da bir türkü yıkamıyoruz.. 650 sene Osmanlı 100 yıl biz ve o günden bu güne kayıp olmayan bir Anadolu ruhu var.. Anadolu saf ve temiz insanları var.. Kahramanmaraş’ta günü birlik yaşıyoruz.. Önümüzde : 10 yıllık-20 yıllık, 50 yıllık bir projemiz yok.. Tekke de Kentsel Dönüşüm Yapacak “Cak” cak cak da ne zaman ! Vizyonu, projesi olmayan, insanlarla yaşadığımız bu şehirde , kim nereye kadar ne yapacak yada ne yapamayacak buna iyi bakmak gerekiyor.. Kahramanmaraş’ın Ankara dan öyle ciddi bir desteğe ihtiyacı yok, Kahramanmaraş’ın kaynakları öz varlıkları kendisini kalkındırmaya uçurup götürmeye, çok fazla öz kaynağı var ama bizim körle bunu görmüyorlar ! Ortak aklı kullanamıyorlar, “ Ben bilirim , ben bilirim” diyorlar.. Türkiye den çeşitli illerden devşirme getirerek, şehre hizmet vereceklerini sanıyorlar.. O gelen kişiler çok uzman olabilir : Ama Kahramanmaraş’ı öğrenmeleri 5 yılını alır, hizmet edecekleri zaman da sizin görev süreniz dolar bir çivi bile çakamadan çekip giderler bu şehrin kaynaklarına yazık ediyorsunuz..! Ömür bitiyor : ama biz bir çivi bile çakamadan bir beş yılı daha geride bırakacağız gibi görülüyor.. Plan yok- proje yok, günü birlik akılla bu şehir yönetilemez, yazık oluyor bu şehrimize.. TOKİ konut yapacak mış mış mış, yeni şehir kurulacak mış mış.. Ceyhan nehri ekonomiye kazandırılacak mış mış.. Yeni kentleşmek için ilk adımlar atılmış mış.. Bu milletvekillerini, belediye başkanlarını, meclis üyelerini biz mi seçtik ? Biri listeye yazdı, bizde onay makamı gibi altına mühür bastık.. O halde : şikayet etmeye hakkımız yok, biz koyun olduğumuz sürece uyanık geçiler Abdulkerim ağa olur bizi gütmeye devam ederler ! Kendi milletvekilimizi, belediye başkanımızı, meclis üyelerimizi seçmeye başladığımız gün gerçek kimliğimize kavuşuruz.. Aksi halde böyle gelmiş böyle gider, bizde daha çok yazarız.. 100 yıl daha geçer değişen bir şey olmaz.. İyi günler..