Yine şehitler, yine şehitler.
Yine toprağa düştü yiğitler.
Maalesef, Silopi'de şehit polislerimiz var.
Beytüşebab'ta şehit askerimiz var.
Yüreklerde yangınımız var.
Yüce Rabbim (cc) şehitlerimize rahmet ve mağfiret eylesin.
Rabbim (cc) bu aziz Milleti korusun ve hainlere fırsat vermesin.
Amin
Evet, şu son on gündür yaklaşık 50 şehit vermişizdir. Birden bire saldırıya geçti azgın ve sapkın terör örgütü. PKK 35 yıldır baş belasıdır. Bu terör örgütü adeta vücuttaki bir tümör gibidir. Kesip atılmıyor. Ancak bünyeye de oldukça zarar veriyor. Allah bu tümörden bizi kurtarsın. Amin.
Tevafuk oldu. Tam bu yazıyı, saat 23.50 civarında yazarken, 10 yaşındaki Oğlum yanıma geldi ve kendi odasındaki bir büyük kara sinekten rahatsız olduğunu söyledi. Oğlumun odasına girdiğimde kara sinek lamba etrafında uçuşuyordu. Sineğe zarar vermeden camdan dışarı çıkmasına uğraştık. Ancak bir türlü dışarı çıkmadı. Sineği öldürmek kolaydı. Ancak canlıya zarar vermemek bizim vicdanımızın bir gereğidir. Çok şükür bu vicdan bizde mevcut ve sinek, karınca da olsa, hiçbir canlıya zarar vermemek bizim şiarımızdır. (Hatta bu son cümle içinde “sinek ve karınca da olsa” derken bile mahçup oluyorum. Sanki bu canlıların bedeni küçük olduğu için canı değersiz gibi bir algıya neden oldum. Ancak meramımı da başka türlü ifade edemiyorum. Bu sözümle karınca ve sinekleri üzmüş isem hepsinden helallik diliyorum) Biz İslam’dan gelen bu anlayış içindeyken, bu nasıl caniliktir ki, PKK denilen hain ve alçak terör örgütü sürekli kan döküyor. Bebeklere dahi acımıyorlar. Gözü dönmüş katilelr bunlar. Bunlar Adem’in katil oğlu Kabil’in torunlarıdır.
Kabil'in Torunları Habil'in torunlarını hiç mi hiç sevmediler ve hep düşman bildiler.
Ebû Cehil'in safında yer alanlar, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (asm) istikametinde yürüyenleri asla ve asla sevmediler ve hep diş bilediler.
Bizans Artıkları, İngiliz Uşakları ve Kandırılmış Alçaklar, Osmanlı ruhu taşıyanlardan ve Fatih Sultan Mehmed Han, Yavuz Sultan Selim Han ve II. Abdülhamid'in yolunu takip edenlerden hep nefret ettiler ve tuzak kurdular.
Olsun, olsun, bize düşman olanlar olsun. Hiçbir önemi yok. Bizi sevmesinler. Ne farkeder ki! Bizi seven sevmiş, çok şükür.
Bizi Allah ve Resulü sevmiş, çok şükür.
Onlar bize düşman diye, onlar bize saldırıyor diye Fatih Sultan Mehmed Han, Yavuz Sultan Selim Han ve II. Abdülhamid Han'ın yolundan vaz mı geçeceğiz?
Onlar bize düşman diye, Onlar bize kin duyuyor diye yolumuzdan ve Sırat-ı Müstakim'den asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. Onlar bize düşman diye Ecdadın yolundan asla ve asla ayrılmayacağız.
Biz Habil Ruhlu insanlarız öldürmeye değil yaşatmaya varız.
Kan döken Kabil Ruhlular kendi kanlarında boğulacaktır.
Bu Ülkede PKK denilen eli kanlı Kabil'in torunu dinsiz örgüt, Ebu Cehil'in safında, İngiliz ve Batılı Haçlı Güçlerinin safında, görünürde Türkiye Devletiyle, ancak özde İslam ile 35 yıldır savaşmaktadır. Görünürde Kürtler için çalışmakta, ancak özde Siyonizme hizmet etmektedir.
Kabil'in torunu, Ebu Cehil tohumu ve İngiliz ve İsrail oyunu alçak ve hain PKK, maşa ve piyon PKK asla muvaffak olamayacaktır.
Bu Kutlu İslam Kervanına karşı nice it havlamış, ancak Kervan hedefine hep emin adımlarla yürümüştür. Olan kendilerine olmuştur. Hepsi de telef olmuş ve hayvanlardan daha aşağı bir duruma düşmüşlerdir.
Kabil'in torunu, Ebu Cehil tohumu ve İngiliz ile İsrail oyunu alçak ve hain PKK, piyon ve aşağılık PKK, çok yakında kendi döktüğü kanda boğulup geberip gidecektir. Osmanlı Kervanı hedefine yürüyecektir. Vesselâm.