Aşağıda 30 soru ve 30 karşılaştırma mevcuttur. Bunlar bir düşünce egzersizi ve fikir jimnastiği için sıralanmıştır. Bunlar bazı hakikatlerin ortaya çıkması için sizlere sorulmuştur. İşte size 30 soru, 30 karşılaştırma:
1-Akıl mı, yürek mi?
2- Ruh mu, beden mi?
3- Lider mi, yönetici mi?
4- Ekonomi mi, çevre mi?
5- İktidar mı, muhalefet mi?
6- İnsan mı, sistem mi?
7- Hukuk mu, etik mi?
8- Kanun mu, vicdan mı?
9- Devlet mi, millet mi?
10- Adalet mi, eşitlik mi?
11- Niyet mi, icraat mı?
12- Sebep mi, netice mi?
13- Zarf mı, mazruf mu?
14- Okul mu, aile mi?
15- Eğitim mi, öğretim mi?
16- Takva mı, fetva mı?
17- Süreç mi, hedef mi?
18- Araç mı, maksat mı?
19- Dünya mı, ahiret mi?
20- Fert mi, toplum mu?
21- Aşk mı, sevda mı?
22- Gelmek mi, gitmek mi?
23- Gece mi, gündüz mü?
24- İlim mi, din mi?
25- Fizik mi, kimya mı?
26- Yeryüzü mü, gökyüzü mü?
27- Haklar mı, sorumluluklar mı?
28- Gülmek mi, ağlamak mı?
29- Gençlik mi, ihtiyarlık mı?
30- Söz mü, sükut mu?
Bu tür kıyaslamalar ve ikili karşılaştırmalar sürer gider. Yani daha yüzlerce, binlerce karşılaştırma ve kıyaslama bulmak ve soru sormak mümkündür. Önemli olan bu karşılaştırmaların sayısal çokluğu değil, bunların mantığını ve her ikisinin önem ve önceliğini farketmektir. Tabi hemen şunu da belirteyim bu soruların cevabı çok da kolay değil. Düşünme ve araştırma gerektirmektedir.
Gelin bu sorular ve karşılaştırmalar üzerinde şu noktaları araştırın: “Bunlar birbirlerine rakipler mi? Bunlar birbirlerinin alternatifleri mi? Yoksa bunlar birbirlerini tamamlayan parçalar mı? Bunlar bir elmanın iki yarısı gibi, bir madalyonun iki yüzü iki birbirine yapışık mıdır? Her ikisinden de vazgeçmek ve her ikisinden de yararlanmak mümkün mü? “
Bu soruların ve karşılaştırmaların herbiri aynı zamanda birer münazara konusudur. Münazara demek, bir konuda hakikate ulaşmak için gerçekleştirilen fikir tartışmaları ve fikir görüşmeleridir. Münazara insan dimağını ve zihnini gençleştirir. Münazara aynı bir tarlanın sulanması ve bakımı gibi, hem zihnimizi ve hem de yüreğimizi bir gül bahçesine çevirir. Nasıl ki, tarlanın tırmık ve kazmayla kazılması, kürekle toprağının karıştırılması o toprağı güçlendirir, aynı bunun gibi zihnimizde fikirleri karşılaştırmak ve onları düşünmek bizim beynimizi güçlendirir. Zihinde fikirler karşı karşıya gelirse hakikat de ortaya çıkar.
İşte sizi yukarıdaki 30 kıyaslamayı yüreğinizde ve beyninizde karşı karşıya getirmenizi ve bunları birbirleriyle çarpıştırarak hakikat kıvılcımları oluşturmanızı rica ediyorum. Biliyorsunuz ki, “Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar.” Yani, “gerçeğin parıltısı fikirlerin çarpışmasıyla ortaya çıkar.”
İnsanları çarpıştırmayalım, fikirleri çarpıştıralım. Bırakalım, fikirler karşı karşıya gelsin ve fikirler çarpışsın. Fikirleri çarpıştırmaktan korkmayalım. Ancak insanları birbirleriyle çarpıştırmaktan korkalım.
İşleyen demir pas tutmaz. Düşünen ve fikir üreten beyin de pas tutmaz ve her zaman genç ve zinde kalır. Nasıl ki, spor yapan, koşan, jimnastik yapan vücut sağlıklı ve genç kalırsa, fikir jimnastiği yapan ve düşünce egzersizinde bulunan beyi de genç ve sağlıklı kalır. Vesselam.
Ahmet SANDAL