Ülkemiz yerel seçimlerin ardından gündemin biraz yumuşaması ve hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak bir rahatlama beklenirken, gerek iç siyasette, gerek dış sorunlarda gerekse de her fırsatta Türkiye önüne bir set olarak çekilmeye çalışılan ekonomik düzeyde daha kendini hissettiren yoğun bir gündem süregele devam etmektedir.
İçeri de yerel seçimler de kendini ya da kendi desteklediği adaylar aday gösterilmedi diyenler, menfaatleri biten ve nemaları kesilenler hatta ‘durmak yok yola devam diye’ haykıranlar şuanda bir zamanlar dillerine piercing olan beraber yürüdük biz yollarda şarkısını unutup isyan marşları söylemeye başladılar. Yadırganacak bir durum yok tabi, Siyasetin kirli yüzü…
Dışarı da ise; 2 Mayıs’ta Ülkemiz için İran yaptırımları başlıyor.S-400 füzelerinin teslimat süresi yakın olduğundan başta ABD olmak üzere batılı ülkeler kendine tehdit olarak gördüğü ve bir zamanlar müttefikimiz dedikleri ülkemize karşı yaptırım hazırlığındalar. Buna örnek olarak Türkiye’nin AB üyeliğini tamamen kaldırılmasını seçim manifestosu haline getiren Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı adayı olan Weber.
Diğer yandan Mısır, İsrail, İtalya ve Rum İttifakı Doğu Akdeniz de gaz arama faaliyetlerini günden güne hızlandırıyorlar. Yunanistan Kuzey Kıbrıs’a, Avrupa Parlamentosu kararlarını yok sayarak Mühimmat depolaması,
Türkiye böylesi tehlike viraja girerken ve Cumhurbaşkanı Sayın recep Tayyip ERDOĞAN her fırsatta ve her söylemde “Türkiye İttifakına” vurgu yaparken halen kişisel ve menfi menfaatleri uğruna, Ülkenin ve milletin menfaatlerini hiçe sayan, kendince partisine, ülkesine küsen insanların olması ve bunu her fırsatta ve mecrada dile getirmeleri aslında ne kadar büyük bir tehlike içinde olduğumuzun açık bir ispatıdır.
Yerel Seçimlerin ardından 9 Nisan da mesaisi başlaması gerek TBMM bu oturuma yeterli katılım olmadığından açılışı 16 Nisan’a erteledi. Bu tarihte de Başkanlık divanı Teşekkül etmediğinden çalışmalara başlanamadı ve onca bekleyen tasarı kanun beklemeye alınarak meclis oturumu 30 Nisan’a ertelendi. Ne kadar yazık ve trajik komik bir vaka değil mi? 600 Milletvekilli koskoca TBMM toplanamıyor ve oturumlar sürekli erteleniyor. Kimse de bu duruma itiraz etmiyor. Milletvekillerinin o anda nerede olduklarını ve ne işlerle meşgul olduklarını sormuyorum. Bile?
Artık kuma gömdüğümüz kafalarımızı çıkarıp şöyle bir etrafımıza bakmanın zamanın gelmedi. Gözleri kapamakla gerçekler yok oluyorsa bizde kapayalım. Hep beraber derin bir sessizliğe çekilelim. Olumsuz meselelerde de İktidar yaptı. muhalefet yaptı. Diyerek kendimizi avutalım. Her türlü görüşe saygımız vardır. Yalnız söz konusu vatan ise ve bizler ortak payda da buluşamıyorsak kimse vatanseverlikten, halkçılıktan bahsetmesin.
HOŞÇA ve DOSTÇA Kalın…