Son günlerde hem ülke ve millet olarak zor sınavlar veriyoruz. Bir yandan Ortadoğu da ve sınır komşularımızdaki savaşlardan etkilenmemeye, buralarda yaşanan insanlık dışı olayların sonlandırılması için girişimlerde bulunuyoruz. Diğer yandan alçak terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Hiçbir kutsalı olmayan terör örgütleri alçakça, haince pusular kurarak hem sivil vatandaşlarımızı, hem de güvenlik güçlerimizi şehit ediyorlar. Farkına varamadıkları bu ülke de vatan için ölmeyi bekleyen seksen milyon insanın olduğu…
Birde bunların arkasında, bunlara destek veren içimize kadar sızmış, gerek sosyal medya aracılığıyla gerekse başka yollardan asparagas haberlerle halkımızı galeyana getirmek isteyenler var. Bunlar bir yandan acımızı ortaklarmış gibi gözüküp halkımızı sürekli kışkırtan, milletimizin acısını körükleyerek ortalığı karıştırmak istiyorlar, diğer yandan ikinci bir grup sahte hesaplarla şehitlerimizi karalayıp, şehitlerimiz üzerinden kin ve nefret söyleminde bulunanlar. Ülkemizde olağan dışı olaylar olduğunda sosyal medya da sahte hesapların tavan yaptığı bir gerçek. Bu gerçeğe sosyal medya kullanan herkes şahit olmuştur. Kayseri de yaşanan bombalı saldırı sonrasında ortalığı karıştırmak isteyenler acılı halkımıza hedef göstermek için hdp binasını ateşe verdiler. Güvenlik güçlerimizin yaptığı çalışmalar neticesinde hdp binasını ateşe verenlerin hdpliler olduğunu ortaya çıktı. Şaşırdık mı? Peki… Hayır. Silahsız masum insanları katleden örgütten her şey beklenir.
Gerek korku ve endişe havası yaratarak milletimizi dizginlemeye, gerekse devletimize ayar vermeye çalışanlar asla ama asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Çünkü artık halkımız bilinçli, çünkü milletimiz sağduyulu, çünkü milletimiz kimin sözüyle sokağa çıkıp, kimin sözüyle çıkmayacağını biliyor. Kayseri olayından sonra sosyal medya aracılığıyla milletimizi sokağa çağıranlara, milletimiz itimat etmeyerek, oynanan oyunu bozmuştur. 15 Temmuz da herkese evinize dönün çağrısını yapanlarla, hafta sonu sokağa çıkın çağrısını yapanlar aynı kişiler olduğunu halkımız biliyor. Bizler halk olarak acımızı da sevincimizi de içimizde yaşamayı öğrendik. Sırf hainler sevinmesin diye metanetini yitirmeyen şehit anaları ve babaları var bu ülke de. Onlar o büyük acısına rağmen metanetini koruyorsa bizlere de ancak onların dik duruşlarına destek olmak düşer. Ülkemiz ve milletimiz üzerinde oynanan oyunların boşa çıkması için her daim birlik ve beraberliğimizi korumamız gerekir. Asla ama asla galeyana gelmeden, sağduyu içerisinde, sabır ve metanetle devletimizin ve güvenlik güçlerimizin yanında olacağız. Onlara inanıp güveneceğiz. Yapılan her türlü saldırının gereğini devletimiz ve güvenlik güçlerimiz yapacaktır. Onlar istiyorlar ki devletimize ve milletimize güvenimiz yok olsun. Her kafadan bir ses çıksın. Ortalık karışsın ve onlarda ülkemizde istediği gibi at koştursunlar. Oyunları bu.
Birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece bir olduğumuz sürece oyunları hep boşa çıkacaktır. Bizler yeter ki vatan dedin mi? ötesi yok şarkımızı sürekli tekrarlayalım. Onlara verilecek en büyük cevap bu…
HOŞÇA ve DOSTÇA KALIN