Son günlerde Türkiye’nin ve dünyanın gündem konusu ışid, fetö ve terör olayları.
Işid terör örgütünün, kendini her alanda besleyen ve lojistik destek sağlayan güçlere karşı önce iki sorumluluğu vardı. Birincisi Müslümanlar tüm dünyaya terör örgütü gibi lanse edilecekti. İkincisi ise orta doğuda mezhep çatışmasına zemin hazırlanıp orta doğuda kardeş kavgası başlatılacaktı. Kendilerine biçilen bu iki rolü neredeyse hatasız yerine getirdiler.
Sonraları ise orta doğuda kendi halkına zulüm ve işkence eden Esat ve yönetimi tarafından aradıkları günah keçisi bulundu ve işid maşa olarak kullanılmaya başlandı. Artık Suriye halkı Esad zulmünden değil eli kanlı terör örgütü işid zulmünden kaçmaya başladı.
Kafalardaki soru işareti ise birçok ülke sınır kapılarını kapatmasına rağmen terör örgütleri, nasıl oluyor da halen lojistik destek buluyor ve orta doğuda ilerlemeye devam ediyor. Kanaatimce Suriye yönetimine destek veren ülkeler menfaatleri ve çıkarları doğrultusunda olan aynı yere hizmet eden sadece isimlerinin farklı olduğu terör örgütlerine destek veriyordu.
En sonunda Ülkemizde ki istikrar ve güven ortamından rahatsız olan ve kanla beslenenler hazır tüm dünyanın terör örgütü ilan ettiği ve cephe aldığı bu terör örgütleri var biz niye kullanmayalım diyerek, kirli oyunlarını oynamaya başladılar. Önce 17-25 Aralık olayları, Sonrasında hortlayan Pkk ve en sonunda da 15 Temmuz darbe girişimi…
Yaşanan bu olaylarda en çelişkili rolü ise müttefikimiz olduğunu söyleyen ABD hükümeti oynuyor. Bir yandan her türlü terör olaylarına ve örgütlerine karşıyız diyor. Diğer yandan İşide karşı savaştığı ileri sürülen pkk terör örgütünün Suriye ayağı olan pyd terör örgütüne silah ve lojistik destek veriyor, Fetö terör örgütüne arka çıkıyor. Şimdi, ABD tarafından pyd terör örgütüne verilen bu ağır silahlar sınır ötesi harekâtı yapan askerimize doğrultuluyor. Bir zamanlar kobanide İşid katliam yapıyor Türkiye buna müsamaha gösteriyor diye ortalığı yakan yıkan Pkk terör örgütü bu gün Türkiye’nin Suriye de yapmış olduğu sınır ötesi harekâtını bir an önce durdurmasını talep ediyor. Birçok Ülke’nin Suriye’ye sınırı bile yokken Suriye’de cirit attıkları bir dönemde Suriye’ye 900 Km sınırı olan Ülkemizin askerleri sınır ötesi harekâtına başlayınca Türkiye niye Suriye topraklarında, niye sınır ihlali yapıyor diye Dünya kamuoyu ayağa kalkıyor. Anladığımız oyun büyük ama Türkiye’de büyük. Sınır ötesi harekât yeni başlamasına rağmen Suriye’de birçok bölge terör örgütlerinden temizlendi. En dikkat çeken durum ise; daha önce çeşitli terör örgütlerini bahane ederek hava ve kara harekâtı düzenleyen ülkeler Suriye’de korku ve panik havası yaratırken, Türkiye’nin sınır harekâtı Suriye’de yaşayan halkların yüzünü güldürüyor. Yeri gelmişken dün 1 Eylül Dünya Barış Günüydü. Gününün bile kutlandığı barış, İnşallah bir gün kendisini de dünya üzerinde gösterir…
Çünkü dünya da her yol denendi, tek yol BARIŞ kaldı.
Saygı ve sevgilerimle HOŞÇA ve DOSTÇA KALIN