Önce bir terör örgütü yaratacaksın, sonra bu terör örgütünü bahane ederek sınırının bile olmadığı binlerce kilometre uzaklıktaki ülkenin yeni, sınırlarını belirleyeceksin. Bu ülkenin bölünmesinde ve paylaşılmasında aktif rol oynayacaksın. ABD’nin yıllardır izlediği dış politikanın özeti maalesef ki bu. İkiz kuleleri bahane edip Afganistan’da Usame Bin Ladin’i hedefe koyup, binlerce Afgan vatandaşı katlettiler. Usame bin Ladin öldürüldükten sonra birçok Amerikalı bürokratlarla boy boy fotoğrafları çıktı. Ama Amerika ego manyası altına giren birçok ülke bu durumu görmezden geldi ve gelmeye de devam ediyor.
Diğer bir yandan Körfez savaşında aktif olarak kullandığı Saddam Hüseyin’i ve Irak yönetim şeklini bahane ederek Irak’a Demokrasi getirme bahanesiyle Irak’ı yerle bir edip bu ülkenin yönetimini kendi belirlediği kişi yada kişilere bırakması, Irak’a sınırı bulunan ve başta Türkiye olmak üzere Irak’ın yönetim açıklığından kaynaklandığı ileri sürülerek sahneye yeni terör örgütleri çıkartılıp, bu terör örgütleriyle bazı ülkeleri terbiye etmeye çalışması halen apaçık gün yüzünde olmasına rağmen buların görülmemesi veya görmezden gelinmesi dünyanın halen Amerikan rüyasından uyanmadığının bir göstergesidir.
Orta doğuda yaşayan halkların bir günahı yok aslında bu tamamen Ortadoğu ülkelerinin yöneticileri ve yönetimlerinden kaynaklanmaktadır. Yakın tarihte de bunun canlı bir ispatını da gördük aslında.
İsrail işgali altında bulunan Filistin Lideri, Mahmud Abbas’ın, Şimon PEREZ’in ölümü ardından Perez’e methiyeler dizerek taziye mesajı yayınladığını gördük ve hiç şaşırmadık. Sadece İsrail’in Filistin üzerindeki ambargonun yıllarca niye kalkmadığını gördük. Yine Şaşırmadık.
Suriye de iç savaşın halen devam etmesi, Suriye topraklarında birçok terör grubunun at koşturması yaşanırken Irak ve Suriye’ye kilometrelerce sınırı olan Türkiye buradaki terör oluşumlarından rahatsızlık duyarak sınır ötesi operasyon yapması niye ise birçok ülkeyi rahatsız etti. Amerika tarafından başa getirilen Irak yönetimi Musul’da Türk ordusunun varlığından rahatsız olduklarını, Türkiye’nin topraklarında işgalci olarak bulunduğu belirterek küstahça açıklamalar yapıyor. Birçok muhalif kesimde Irak yönetimine bu tutumundan dolayı kaşık tutuyor. Irak ve Suriye topraklarında daha önce hiç isimlerini duymadığımız ve bir gece de oluşturulan terör örgütleri fink atarken Türkiye’nin bu duruma sessiz ve seyirci kalınması bekleniyor. Bu durumda bize orta doğuda oynanan oyunların kim tarafından, kimin üstüne oynandığını gösteriyor. Fetö terör örgütü üyelerinin içimizde olduğu tarihlerde Önce, Işıdle mücadele kapsamında peşmergeyi sınırlarımızdan Suriye topraklarına geçirdiler. Sonrasında Işıd unutuldu bir anda gündeme daeş oturdu. Rusya’nın bundan kısa süre önce daeşe karşı yürüttüğü hava operasyonundan rahatsızlık duyanlar, bu gün kendileri daeşle mücadele ettiklerini öne sürerek Irak ve Suriye topraklarında at koşturuyorlar. Bunu yaparken de Pkk’nın Suriye kanadı olan Ypg ve Pyd’ye silah yardımı yapması ise kimsenin kafasında bir soru işareti bırakmıyor. Bu terör örgütlerine yapılan silah yardımları, doğu bölgelerimizde çatışmada öldürülen Pkk’lılar üzerinden çıkıyor yine herkes sus pus. Şaşıran yine yok.
ABD, Mandacılık ve sömürgecilik sistemini, gelişmekte olan Ülkeler veya orta doğuda parçalanmış ülkelerde terör örgütleri üzerinden devam ettirmeye çalışıyor ve de devam ettiriyor. Terör örgütlerini aktif olarak kullanan ABD’den Fetö terör örgütü başını Türkiye ‘ye iade etmesini talep ediyoruz ve teslim etmesini umut ediyoruz.
Ne yazık dimi…
HOŞÇA ve DOSTÇA KALIN