Birinci Dünya savaşında esir düşen, Anlaşmanın sağlanmasıyla salıverilen, Maraş’a geldiğinde memleketinin halini görünce elbise çıkarmaya bile fırsat yok diyerek çetelere katılan, mücadele döneminde tüm imkânlarıyla çalışan ve büyük kahramanlıklar gösteren ve Tekke Kilisesinin yakılması sırasında şehit olan bu gün halen ismi tekke de “Yusuflar mahallesi” olarak yaşatılan Yusuf Çavuş’un Şehridir, Maraş
İnebolu’da doğan ve aslen İnebolulu olmasına rağmen Mustafa Kemal Paşanın emri ile iki arkadaşıyla ( Kılıç Ali, Yüzbaşı Osman) Mustafa Kemal Paşanın emriyle Maraş, Antep ve Urfa bölgesine gönderilen, Elbistan’a gelerek karargâh kuran Askerlik şubesindeki silahları halka dağıtan, Yörüklere milli mücadele ruhunu aşılamaya çalışan, Maraş’ta harbin başladığını öğrenince cancık mağarasına gelen, Maraş’tan sonra da Antep cephesine giden, burada yaralanarak Maraş’a getirilen ve yarasının ağır olması sebebiyle yaşama tutunamayıp şehit olan, Görevi esnasında Maraşlılara son derece şefkatli davranan, bir çok cephede yer alan, ismi halen Hastane civarındaki mahallede yaşatılan ve Şeyh Adil mezarlığına defnedilen, vatanın her yeri kutsaldır deyip görev yapan Yörük Selim’in şehridir, Maraş
Birinci dünya savaşında İngilizlere esir düşen, iki yıl esaretin ardından serbest bırakılan, Kayabaşı-Çukuroba çete gurup komutanı olarak milli mücadelenin tüm safhalarında yer alan, düşmanın karargâhla bağlantısını kesmek istedikleri için Manastırın önündeki evlerin yakılması gerektiğini düşünen ve akabinde kardeşi ile birlikte çetelere para vererek bir teneke gaz getirten, içindeki eşyalarla birlikte evini ateşe veren buradaki evlerin yanmasıyla düşman karargâhını izleme ve gözetleme imkânı bulan, çarpışmalar sırasında yaralanan, yaralarının iyileşmesini beklemeden Antep’e yardıma giden ve orada düşman kurşunuyla ağır yaralanan ve Maraş’a getirilirken şahadete eren ve aynı zamanda Muhittin Kara kız’ında kardeşi olan Abdurrahman Zeki Karakız’ın şehridir Maraş.
Aslında o günlerde Maraş halkı hep beraber bir kahramanlık destanı yazmış, hepsi ayrı ayrı kahramanlıklara mazhar olmuştur. Benim burada bahsettiğim şahıslar, bu kahramanlar, arasından sıyrılıp yaptıklarıyla isimlerini bu güne kadar taşımış şahsiyetlerdir. Ayrıca bu kahramanların hikâyelerine de akılda kalması bakımından kısa bir özet şeklinde değindim. Aklınıza bu kahramanların destanları bu kadar mı? Diye gelmesin. Yoksa hepsi ayrı bir destan olacak kadar, birçoğu tarihe ışık tutacak kadar donanımlı aynı zamanda gözü pek cesaretli kişilerdir. Yazmakla, anlatmakla mümkün değildir, bu kahramanları anlatabilmek. Vatan için millet için, Bayrak için, Ulus için yaptıkları her şey ayrı ayrı düşünüp ders alacak kadar çoktur. Şöyle bir düşünün, 1920’li yıllar Maraş’ta Ocak ve Şubat ayları, ortalık kış kıyamet, anlatılanlara göre o zamanlar kış şimdiki gibi geçmiyor Maraş’ta, ( Hoş şimdi Kurtuluş Bayramı öncesinde akşam düzenlenen fener alayına, havalar biraz soğuk olunca katılmıyoruz yâda üşümemek için erkenden evlere kaçıyoruz ya neyse) adam boyu kar var. Poyrazı dillere destan, savaştan çıkmış bir devlet, bir millet var, elde yok, avuçta yok. Açlık almış başını gidiyor. Bu imkânlar ve ahval içerisinde vatanın salahiyeti için evini içindeki eşyalarla ateşe vermek bile ayrı bir şekilde değerlendirilip feyiz alınacak bir olaydır. Bu isimleri bir adım daha ileriye taşıyan olaylar silsilesi işte bu tür olaylar. Bayrak deyince, ne demek olduğunu, bağımsızlığı, Milli mücadeleyi, iman gücünü temsil eder o günden sonra Maraş. Görünüşte bir avuç insanın tüm dünyaya bağımsızlık ve vatan uğruna hiç çekinmeden canlarını ortaya kayarak, toplara tüfeklere göğüslerini siper ederek, birlik ve beraberlik ruhuyla, kurtuluş inancıyla, iman gücüyle, tüm Maraş halkının hep bir ağızdan “ Maraş bize mezar olmadan, düşmana Gülizar olamaz” sözünü kendilerine şiar edindiğini gösterdiği bir Kurtuluş mücadelesidir. Bu mücadelesini de zaferle taçlandırmıştır, Maraş…
Kıyaslamak için söylemiyorum ama aynı iradeyi ve vatan millet bayrak sevgisini, 15 Temmuzda da göstermiştir. Kahramanmaraşlı buda bizlere gösteriyor ki milli mücadele ruhu halen ilk günkü gibi ayakta, dedelerimizden, ninelerimizden hiçbir şey kaybetmeksizin bizlere sirayet etmiştir.
Allah bizlere bir daha böyle işgallerle vatan savunması yapmak zorunda bırakmasın, inşallah. Bu vesileyle ismini bildiğimiz ve bilmediğimiz, şehrimizin milli mücadelesinde görev almış, şehit olmuş, gazi olmuş ya da ebediyete intikal etmiş tüm insanlarımızın ruhları şad olsun. Bu kahramanları gazetem ve şahsım adına minnetle, şükranla yâd ediyorum.
Hoşta ve Dostça KALIN…
Devamı Yarın |