Geçen haftalarda şehrimizde sıcak havanın tavan yaptığı günlerde birçok mahalleye su verilemedi. KASKİ’yi arayıp kesilen suların ne zaman geleceğini sorduğumuzda, şehrimizin hiçbir mahallesinde su kesintisi olmadığını, aşırı kuraklık nedeniyle ana kaynakta su azalmasından kaynaklı bazı mahallere su verilemediği söylendi. Peki, bu su verilememesi kesinti sayılmaz mı? Diye sorduğumuzda hayır, bu olağan dışı durum karşısında karşılaşılan bir durumdur dendi. Komşu Gaziantep’e su veren şehir olmamıza rağmen bu durumlar için bir önlem alınmadı mı? Diye sorduğumuzda yaz mevsiminin bu kadar sıcak geçeği tahmin edilemezdi dendi. Peki, ne yapmamız gerekiyor diye sorduğumuzda takriben gece yarısı gibi şehirde su kullanımının azaldığı saatlerde suyunuz gelecektir. Dendi. Hani bizim hiç yağmur yağmasa bile 10 yıl yetecek su rezervimiz vardı.
Su olmadan hiç bir şey olmayacağından dolayı ellerimize damacanaları aldık, şehir çeşmelerinden evlerimize su taşımaya başladık Bu durumdan utanması gereken hiç kimse de utanmadı. Ne hikmettir bilinmez, şehrimize hiç yağmur yağmamasına ve sıcaklıkların aynen devam etmesine karşın, bir anda kaynakta su çoğaldığından sanırım, her mahalleye su verilmeye başlandı. Demek ki istenilince oluyor muş?
Gelelim ikinci vakaya şehrimizin Elbistan ilçesinde 2 hafta önce küçük çapta aynı şikâyetlerle hastaneye başvuran insanlarımız oldu. Hastalık emareleri aynı olunca içme suyundan kaynaklanabileceği düşünüldü. Birkaç gün sonra KASKİ yetkilileri suyun kalitesinin yerinde olduğunu, Elbistanlı hemşerilerimizin gönül rahatlığıyla su tüketimine devam etmeleri istendi. Ta ki geçtiğimiz hafta sonuna kadar, İlçemizde bir anda aynı şikâyetlerle hastaneye müracaat edenlerin sayısı artmaya başladı. Bu kadar insanın aynı şeyden zehirlendikleri düşünüldüğünde, ilk akla yine içme suyu geldi. KASKİ’li yetkililer hemen bir açıklama da bulunarak içme suyunun kalitesinde bir sıkıntı olmadığını duyurdu. Hastaneye müracaat edenlerin sayısındaki korkunç artış bile KASKİ’li yetkilileri söylemlerinden yine caydırmadı. Belediye su tankerleri halka hazır su dağıtmaya başladı ama halen yetkililer içme suyuna toz kondurmadılar. Madem içme suyunda bir sıkıntı yok niye halka hazır su dağıtığını da hiç kimse sormadı.
Hastalananların sayısı 10 binleri bulunca olay ulusal basına yansıdı ve yetkililer ne kadar da içme suyunda bir sıkıntı yok deseler de, ulusal kanallar içme suyundan zehirlendiler diye haber yaptı. Olaya Milletvekillerimiz ve Elbistan Cumhuriyet Savcılığı el attı. Hemen kriz masası oluşturuldu. Ama halen olayın nedeni ya bulunulamadı ya da kamuoyuyla paylaşılmadı. 10 binlerce insan aynı şikâyetle hastaneye müracaat ettiğine göre, bu kadar kişi aynı şeyden zehirlendiği düşünüldüğünde hemen akla içme suyu geliyor. Ama KASKİ’li yetkililerin içme suyunda bir sıkıntı yok diye ısrar etmesi bu hastalananların sayısını on binlere kadar artırmıştır. Hâlbuki içme suyundan olabilir halkımız dikkatli olsun denseydi belki de bu kriz bu kadar büyümeyecekti. Anlaşılan KASKİ yetkilileri hiçbir konuda hata ve hata payını kabullenmemek üzere şartlamışlar kendini. Bu gün saat 11.00’da bu olayın nereden kaynaklandığının kamuoyuna duyurulacağı açıklandı. Merak ediyorum, eğer içme suyundan kaynaklamış ise, KASKİ yetkilileri bu durumda zehirlenen 10 bin kişiye ve halkımıza nasıl bir açıklama yapacaklar acaba…
Hoşça ve Dostça KALIN…